Meltem Oral

Mısır’da geçen yaz, devrimin taleplerini sattığı için iktidardaki Mursi’ye karşı yükselen öfkeyi fırsat bilen ordu bir darbe gerçekleştirmişti. Sokaktaki Mursi karşıtlığını gerekçe göstererek ‘halk için’ yapılan bir müdahale olduğunu iddia etse de ordunun esas amacı sokaktaki devrimci hareketi ezmek ve eski rejimi yeniden tesis ederek Mısır sermayesini sağlama almaktı. Aradan geçen bir yıl içerisinde diktatör Mübarek’in ev hapsine alınması, askerlerin işçi direnişlerine ve sosyalistlere saldırması, darbe karşıtlarına idam cezalarının yağması darbenin esas işlevini gösteriyor.

Geçen hafta Tayland’da 82 yıl içinde gerçekleşen on ikinci darbede de ordunun argümanları da benzer nitelikte. Türkiye dahil olmak üzere tüm dünyadaki darbelerin tarihinde elbette farklı etkenler var. Ancak netice aynı: Esasen egemen sınıfın çıkarlarını koruyan devletin zor aygıtı silahlı kurumun siyasete müdahale etmesi ve işçi sınıfını, solu şiddetle bastırması.

Gerekçesi ne olursa olsun her türlü darbeye karşı çıkmak gerektiği sosyalistler için yeni bir tartışma konusu değil. 1917’de Rusya’da Çarlık rejimi işçi sınıfının ayaklanmasıyla devrilmişti. İşçilerin öz yönetim organı olan Sovyetler her ne kadar güçleniyor olsa da, egemen sınıfın hala hâkim olan fikirlerinin ve hareketin içindeki reformistlerin işbirliğiyle iktidar burjuvazinin çıkarlarını kollayan Kerensky hükümetindeydi. İşçi sınıfının Sovyetler aracılığıyla kendisini iktidar olarak örgütlemesinin önüne geçmek isteyen soylular, kilise, patronlar ve subaylar Kornilov isimli Çarlık komutanının arkasında bir araya gelerek Kerensky hükümetine karşı bir darbe hazırlamaya başladılar. Peki sosyalistler Kornilov’un darbe girişiminin karşısında nasıl tutum aldı?

Kerensky esas olarak burjuvazinin çıkarlarını gözeten politikalar uyguluyor olsa da iktidarda olmasını sağlayan şey Çarlık rejimini deviren hareketin örgütlenme özgürlüğü konusundaki kazanımıydı. Yani reformist hükümet işçi sınıfının kazanımlarının üzerinde yükseliyordu. Kerensky iktidara geldikten sonra işçilerin mücadelesine saldırmış, tutuklama ve yayın organlarını kapatma gibi baskıcı politikalar uygulamış kısaca devrime ihanet etmişti. Ancak tüm bunlara rağmen sosyalistlerin darbeye karşı tutumu çok netti: darbeye hayır!

Bunun nedeni çok açıktı. Kerensky hükümetinin teslim olmaya hazır olduğu bu askeri darbe, Çarlığı deviren işçi hareketinin bütün kazanımlarını yok edecekti. On binlerce işçinin darbeye karşı devrimi savunma komitelerinde örgütlenerek darbe girişimini durdurması, hala umut besledikleri reformist Kerensky hükümetinin gerçek yüzünü görmelerini sağlayan şey olmuştu. Kerensky hükümeti devrimin kazanımlarını savunmak bir yana dursun darbe karşısında teslimiyetçi bir tutum almıştı.

Sosyalistlerin örgütü Bolşevik Partisi’nin devrime önderlik eder hale gelmesindeki en önemli etkenlerden biri işçilerle birlikte sokakta, darbeye karşı direnişin en önünde saf tutmuş olmalarıydı.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası