Volkan Akyıldırım
Kürt sorununun barışçıl çözümü için başlayan süreç bugün kritik bir noktaya girdi.
İlk başta Kürtlerin ve Türklerin barış umudu duruyor. Tarihte ilk kez Kürt sorununun çözümünden bahsediliyor, ama kimse sokağa çıkıp çözümsüzlüğü savunmaya, yakın geçmişteki gibi Türk bayraklarını alıp miting alanlarına koşup, şoven çığlıklar atamıyor. Çünkü karşılarında barış ve çözüm isteyen, umutlu bir çoğunluk var.
Kürtler ne istediklerini zaten uzun zamandır söylüyor.
Tarihte 29 kez ayaklandılar. Son ayaklanmanın başlattığı silahlı direniş 25 yıldır sürüyor. Dünyanın dördüncü büyük ordusu bir kaç bin gerillayı bir türlü yenemedi. Sayısız askeri hata ve savaş yalanları söyleyerek yürüttüğü savaşta aslında mağlup oldu. Kendilerine verilen sözler hiç tutulmamış, varlıkları, dilleri, kültürleri inkar edilmiş, yüzlerce yıldır yaşadıkları köylerin bile adı değiştirilmiş bu halk eşit koşullarda kardeş olmak istiyor ve onca yıllık ezilmişliğine rağmen barış için elini uzatıyor.
Türklerinse kafası karışık.
CHP ve MHP açıkça savaş istiyor, ırkçılık yapıyor, Kürtleri kışkırtıyor.
Çözüme aktif olarak katkıda bulunması beklenen kendini sol olarak adlandıran bazı partiler barışı bir Amerikan planı, Kürtleri ise bir Amerikan kuyrukçusu olarak gösteriyor.
AKP ise bir yandan çözümde ısrarlı olduğunu söylerken, öte yandan PKK ve Abdullah Öcalan'ı asla muhatap almayacaklarını dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Gül ve MGK toplantısı aynı görüşü tasdik ediyor.
Türk halkının evlatlarını ve parasını yitirdiği bu anlamsız savaşın bitmesinden yana olan umudu böylece bir çok parçaya bölünüyor.
Çözümden yana olanların da kafası karışık. Barış aktivisti bir sosyalist olan romancı Oya Baydar "Sorunun kalıcı çözümü Türk tarafının olduğu kadar Kürt tarafının da kendi saplantılı kırmızı çizgilerinden kurtulabilmesinden geçiyor" diyebiliyor.
Türkler Kürtlerin nasıl yaşayacakları konusunda kendilerini belirleyici olarak görmekten bir türlü vazgeçemiyor. Barış sürecinin önündeki başlıca engel budur. Artık bir Kürt sorununun değil bir Türk sorunun olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Ancak Türkler Kürtleri kendileri gibi eşit haklara sahip bir ulus olarak görmeden ne barış ne de Kürt sorununun çözümü olanaklıdır. Kürtler, dünyanın en kalabalık devletsiz ulusu, PKK'yi kendi siyasal temsilcisi, Abdullah Öcalan'ı ise kendi liderleri olarak görüyor. DTP, tüm bu süreci kolaylaştıran bir aktör, ama bugün de görüldüğü gibi muhatap o değil. Kürt sorununun çözümü için devletin tek bir muhatabı var o da Öcalan.
Türkler Kürtlerden bu koşulu öne sürmemesini istiyor. Ezen ulus ezdiği ulusa diyor ki "sen politik tercihlerinden vazgeç ben de haklarını vereyim." Bu kardeşçe bir tutum değil. Tam tersine 90 küsur yıldır uygulanan resmi devlet politikasının devamı ve Kürtler buna boyun eğmiyor. O halde ne yapacaksınız? Yeniden savaşa başlayacaksınız? Kürtleri ezmeye ve trilyonları savaşa akıtmaya devam mı edeceksiniz? Bu politika zaten iflas etmedi mi? Kürtlerin buna boyun eğeceğini mi zannediyorsunuz?
Öcalan'ın avukatlarla görüşmesi sudan gerekçelerle engelleniyor.
PKK'nin yaptığı tek taraflı ateşkes gelecek hafta 1 Eylül'de bitiyor.
1 Eylül günü Diyarbakır'da 1 milyon Kürdün barış için toplanması bekleniyor.
Çözümsüzlük isteyenler iç savaş çığlıkları atıyor.
Ortada bir Türk sorunu var, Türk işçiler ve sosyalistler bu sorunu çözmelidir.
Milliyetçiliğe ve şovenizme karşı amansız bir mücadele yürütmeliyiz.
Şovenizme bulaşmış neredeyse tüm siyasal akımların anlatmadığı gerçeği Türk emekçilere anlatmalıyız. Barış için devletin muhatabı Öcalan'dır, kan dökülmemesini istiyorsan derhal onunla masaya otur.
Bir başka ulusu ezen bir ulus özgür olamaz. Barış hem Kürtlerin hem de işçi sınıfının çıkarınadır. Neredeyse tüm Türk siyasi akımları çuvallarken, sendikaların blok olarak barış sürecine destek vermesi bundandır.

Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası