Tokat baskını yaşandığında, barıştan yana tutum alanlarda çatlak sesler duyulmaya başlandı.

Birden bire "şiddet" eleştirilmeye, "terör" lanetlenmeye başladı.

Hafızayı tazelersek; demokratik açılım sürecinde 80'e yakın Kürt hayatını kaybetti.

Ceylan Önkol öldürüldürüldü.

Annesinin kucağında uyuyan bir bebek kafasına çarpan gaz bombasıyla öldü.

Şiddeti, terörü lanetlemek için 7 Türk askerinin mi ölmesi gerekiyordu? Diğerleri zaten ölümle yaşamaya alışmış Kürtler miydi?

Bir gerçeği hepimizin hatırlamasında fayda var. Barış için pek çok adım atılıyor. Çünkü henüz barış sağlanmadı. PKK'nin yıllardır aralıklarla ilan ettiği şey, tek taraflı ateşkes. Savaş hala devam ediyor. Savaşın olduğu koşullarda, ölümler devam edecek. Bu nedenle barış çağrılarını yükseltmemiz gerekiyor.

Savaşın sorumlusunu yıllardır binbir türlü eziyete isyan eden ve bu isyan sayesinde haklar kazanmaya başlamış Kürt halkı olarak görmüyorsak, savaşın sorumlularının adım atmasını talep etmek zorundayız.

Savaşın sorumluları, savaştan çıkarı olanlar geri adım atmadıkça, barışı sağlamak mümkün değil.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası