12 Haziran seçimlerine günler kaldı. Batı’da AKP, CHP, MHP birbirine küfrederek, halkın özgürlük taleplerini ağızlarına almadan, yalan vaatlerle seçim kampanyalarına devam ediyor. Kürdistan’da ise halk özgürlük için ayağa kalkıyor ve karşısında düzenin tüm güçlerinin saldırısını buluyor. Alevilerin, başörtülü kadınların, Ermenilerin ve gayrimüslimlerin, sakatların, eşcinsellerin, ezilenlerin talepleri ise gündeme dahi gelmiyor.
12 Haziran’dan sonra Kürt sorununun çözümü ve demokratik anayasa gündeme gelecek. Anketler iki dönemdir hükümette bulunan AKP’nin yine iktidar olacağını gösteriyor. CHP-MHP gerici muhalefetine bakınca AKP’nin neden hâlâ güçlü olduğu ortaya çıkıyor. Seçimlerden daha da güçlenerek çıkan sermaye partisi AKP ve CHP-MHP Ergenekon bloğunun oluşturduğu ana muhalefet, işçilerin ve ezilenlerin özgürlük isteğine yanıt veremez.
Biz sosyalistler tüm ezilenler için özgürlük istiyoruz. Yasaksız, gerçek bir demokrasi, halk için işleyen adalet, sınırsız düşünce, örgütlenme ve eylem özgürlüğü istiyoruz. Tüm çalışanlara grev hakkı tanınmasını, sendika düşmanlığını son verilmesini talep ediyoruz. Ergenekon soruşturmalarının yolundan saptırılmamasını, katillerin ve darbecilerin hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını istiyoruz.
12 Haziran’dan sonra özgürlük mücadelesi gündeme gelecek.
Özgürlük olmadan, demokrasi emekçiler için işlemeden, insanca bir yaşamı kazanamayız.
Tüm ezilenler, hepimiz, kurtulmadan hiçbirimiz özgür olamayız.
Özgürlük istiyoruz.
Kürt sorunu demokratik temelde çözülsün, Kürt ulusal varlığının anayasal olarak tanınacağı sözü derhal verilsin.
Yeni anayasada tüm ezilenlerin özgürlüğü yer alsın. Irkçı, ayrımcı, anti-demokratik, patronları koruyan yasalar ve uygulamalar son bulsun.
Demokrasiyi sokakta kendi mücadelelerimizle kazanacağız. Seçimlerden sonra AKP’yi yenmek, Ergenekon’u dağıtmak, ırkçılığı ezmek, haklarımızı kazanmak, eşitliği ve özgürlüğü kazanmak için sokaktayız.
