Ahmet Kılcı

‘Ölmüş kuşakların geleneği yaşayanların üzerine bir kabus gibi çöker’ diyordu Marx. Nurdan Gürbilek yalnız tarihte değil, edebiyatta da bunun böyle olduğunu düşünüyor.

Benden Önce Bir Başkası, bir yazarı bir başkasının ışığında okuyan denemelerden oluşuyor. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sını Kafka'nın Dönüşüm'üyle, Kafka'nın Babama Mektup'unu Oğuz Atay'ın "Babama Mektup"uyla, Tanpınar'ın günlüklerini Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar'ıyla, Benjamin'in Pasajlar'ını Tanpınar'ın Beş Şehir'iyle birlikte okuyan ikili denemeler. Peyami Safa'nın "Şark Nedir?"ini Cemil Meriç'in Bu Ülke'siyle, Cemil Meriç'in Bu Ülke'sini Edward Said'in Şarkiyatçılık'ıyla birlikte ele alan, bir çapraz okuma perspektifiyle birbirine bağlanan karşılaştırmalı denemeler.

Son yıllarda ‘Mağdurun Dili’, ‘Kör Ayna, Kayıp Şark’ gibi kitaplarıyla edebiyat incelemelerinde yeni bir kapı açan Gürbilek, son kitabı ‘Benden Önce Bir Başkası’ ile; kendimizi, yukarıda saydığımız yazarların katıldığı bir konferansta gibi hissettiriyor.


Nurdan Gürbilek
Metis Yayınları
2011, 218 sayfa