Büyük sermaye kemer sıkma paketi istiyor...

GÖRÜŞ: AKP'yi kim istemiyor?..

Hindistan’daki saldırılar:
Yeni hedef Pakistan mı?..

Alman Devrimi
Savaş ve yeni mücadeleler...

Yerel seçimler ve sosyalistler...

Gezegenin sorunu işçi sınıfının sorunudur...

antikapitalist

Antikapitalist Dergi Sayı 5-Eylül 2007(pdf)

Antikapitalist Dergi Sayı 2 - Aralık 2006 (pdf)

Antikapitalist Dergi Sayı 1-Ağustos 2006 (pdf)



Sosyalist İşçi gazetesini Devrimci Sosyalist İşçi Partisi üyeleri haftada bir yayınlıyor...


Site içi arama...

DSİP'in etkinlik ve ilanlarından haberdar olmak için...

Diğer Sitelere Linkler



Sosyalist İşçi 343. Sayı

(5 Aralık 2008)

YENİ TERMİK SANTRALLARA HAYIR!
Elektrik üretimi özel şirketlere devredilemez

Elektrik ve doğal gaz faturaları kabarıyor. Hükümet çalışanların üzerindeki bu yükü azaltmak için hiçbir şey yapmıyor. Ancak dün nükleer santral kurmak için nasıl çaba gösterdilerse bugün de elektrik üretimini tamamıyla özel şirketlere devretmek için kolları sıvadılar.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler yine halka karşı konuştu. Elektrik üretimi ve dağıtımını bir an önce özelleştireceklerini söyledi. Önce termik santrallardan başlayacaklar. Şirketler Türkiye'nin bir çok yerine termik santral dikmek için bekliyor. Pahalı bir enerji elde etme yöntemi olan termik santrallar iklim değişikliğinin en büyük tetikleyicileri. Ağırlıklı olarak kömür tüketen termik santralların yenilerinin kurulması değil, faaliyetlerinin tümüyle durdurulması gereki- yor. Ancak hükümet termik santral kurma planlarının yapıldığı illerdeki halkın sesini dinlemiyor. Halk, atmosferi kirleten, insan sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyen termik santralleri istemiyor. Enerji sektörü, elektrik üretimi ve dağıtımı özel şirketlere devredilemez. Temiz ve ucuz enerji istiyoruz. Enerjide özelleştirme durdurulmalı. Devlet rüzgar ve güneş enerjisine yatırım yapmalı.
devamı...


29 Kasım’da binlerce çalışan zamlara ve işten çıkarmalara karşı yürüdü
Çalışanlar krize ilk yanıtı verdi
Küresel krizin etkileri işsizlik, açlık, yoksullaşma biçimleriyle kendisini yavaş yavaş gösterirken, KESK'in girişimiyle başlatılan 29 Kasım kampanyası dev bir mitingle ilk adımını attı. Miting çok büyük bir katılımla gerçekleşti. On binlerce işçi mitinge katıldı. Krize, yoksulluğa karşı çaresiz olmadığımızı kitlesel bir biçimde göstermesi açısından 29 Kasım çok önemli, çok etkileyici bir başlangıçtı.
Öğretmenler isyanda
Mitingin en önemli gücü öğretmenler ve Eğitim-Sen çatısı altında örgütlenen eğitim işçileriydi. Binlerce, on binlerce eğitim çalışanı Ankara meydanlarına aktı. Kürt illerinden ve hemen hemen tüm şehirlerden Eğitim-Sen'in kaldırdığı otobüslerle Ankara'ya akan işçiler dev bir kortej oluşturdu.
SES-Dev Maden-İş ve TTB ise birleşik bir sağlık çalışanları korteji oluşturdu. 29 kasım mitinginin görkemli bir başlangıç olmasını sağlayan da bu iki kortej altında on binlerce kamu çalışanının meydanları doldurmasıydı.
KESK'in öncü rolü
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, KESK, uzun bir suskunluk döneminin ardından yeniden sahneye çıktı. KESK, yılar boyunca, işçi hareketinin en dinamik ve öncü kesimini, ne çok mücadele eden, en çok eyleme çıkan kesimini temsil etti. Hareketin en zor dönemlerinde, geçmiş mücadelelerin deneyini yeni mücadele dönemlerine bağlayan ana halka kamu çalışanları hareketi oldu.
KESK'in bu girişkenliği, öncü işçilerin örgütlenme düzeyinin yüksekliği, işçi sınıfının geri kalan kesimlerini, diğer sendikaları ve konfederasyonları da harekete geçiren temel güç olma işlevini gördü. Sınıfın geri kalanına direnme, sokağa çıkma ve birleşik mücadeleyi örgütleme direncini kazandırdı.
Şimdi, 29 Kasım'ı örgütlerken, KESK'in diri bir güç olarak öne atılması, birleşik mücadelenin hayata geçirilmesi açısından çok önemli.
Şimdi, 29 Kasım'ı güçlü bir başlangıç olarak görüp, örgütlü işçi sınıfının tüm güçlerini krizin tahribatlarına karşı bir araya getirebilmek çok önemli.
devamı...


Ergenekon davası
Cinayet şebekesi açığa çıkıyor
Ergenekon soruşturmasının yirmi üçüncü duruşması da yapıldı. Var olan sınırlı sayıdaki sanığın sorgusunun yapıldığı ifadesinin alındığı duruşmalar bir çok gerçeğin mahkeme kayıtlarına geçmesine de vesile oldu. Terör örgütü “Ergenekon” sanıklarının yıllarca ellerini kollarını sallayarak katliam, cinayet, gasp, tehdit, kaçakçılık, v.b. suçları rahatlıkla işledikleri kamuoyu nezdinde açığa çıktı. İşledikleri suçlardan hiçbir şekilde takibata uğramayan, haklarında işlem yapılmayan bu sanıklar, işledikleri suçları da yine ellerini kollarını sallayarak başkalarının üzerine yıktılar.
Para için, vatan için
Sanıkların hemen hepsi yaptıkları eyleme ilişkin “vatan savunması” yapıyor. İhalelere niçin girildiği, niçin şirketler kurulduğu, arsaların-arazilerin niçin gasp edildiği ve edindikleri servet hep vatan adına yapılan etkinlikler olarak sunuluyor. Devletin bu karanlık kolu her türlü özgürlük hareketini bastırmasının yanı sıra çıkar birliği yaparak zenginleşmişlerde aynı zamanda.
Duruşmalar ilerledikçe faili meçhul kalmış ya da başkalarının işlediği zannedilen cinayetlerinde bu terör örgütü tarafından işlendiği kayıtlara geçiyor. Örneğin 90’lı yılların ortasında PKK’nin öldürdüğü iddia edilen Albay Rıdvan Özden, Ergenekon’la ilişkisi artık çok net açığa çıkan JİTEM tarafından öldürülmüş. Eşinin anlattıklarına göre albay, bütün ısrarlara rağmen JİTEM’e girmeyi kabul etmemiş ve bir engel olarak görülünce de Ergenekon tarafından ortadan kaldırılmış. Yine PKK’nin öldürdüğü en üst düzeydeki subay olarak anlatılan Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’da bu örgüt tarafından öldürülmüş. Tuğgeneralin Kürt illerinde görev yaparken sorunun şiddetle çözülmeyeceğine dair görüşlere sahip olduğu vurgulanıyor.
Meçhul olmayan cinayetler
Danıştay saldırısı, Necip Hablemitoğlu cinayeti, Cumhuriyet Gazetesi’ne bombalı saldırı ve bir dizi yakın döneme ait provokasyonların Ergenekon tarafından işlendiği artık kamuoyunca iyi bilinen bir gerçek. Beş yıl önce ortadan kaldırılan, kaybedilen bir işadamına ait belgelerde Ergenekon sanıklarının arşivinde ele geçirildi. İşadamının şirketini ele geçirmeye çalışan Ergenekon tetikçisi Sedat Peker tarafından öldürüldüğüne dair ciddi kanıtlara ulaşıldı. Tek başına bu olay bile sayısız cinayetin bu yapı tarafından gerçekleştirildiğinin bir kanıtı.
devamı...

Abonelik | Nereden Alabilirim | Editöre e-mail göndermek için | Bizimle İletişime Geçin | Web Master | Sosyalist İşçi