2008 krizi devam ediyor. Bir dizi Avrupa ülkesi iflas noktasına geldi, bir kısmı ise ekonomik durgunluk içinde. Egemenler içinde oldukları krizden nasıl çıkacaklarını bilmiyorlar.

Fransa’da başkanlık seçimlerinde Hollande kazanana kadar Avrupa Birliği’nde Alman-Fransız çizgisi hakimdi ve bu çizgi bütçe açığının kapatılması için kemer sıkma programlarının uygulanması. Fransız seçimlerinden sonra Merkel tek başına AB’de bu çizgiyi hakim kılmaya çalışıyor.

Merkel’in tasarruf programı birçok ülkede uygulanıyor ve heryerde büyük direnişlerle karşılaşıyor.

Genel grevler, kitle hareketleri kıtayı baştan sona sarmış durumda ve şimdi bu kitle hareketliliğinin bir sonucu olarak kesinti programlarını savunan eski partilere karşı sol yükseliyor.

Fransa’da Hollande, Yunanistan’da Syriza başta olmak üzere solun oylarındaki büyük sıçrama, Almanya’da iktidardaki Hristiyan Demokrat, Hür Demokrat koalisyonunun geçen haftaki seçim yenilgisinin bu hafta sonu Kuzey Ren Westfalya’da tekrarlanması ve iktidar koalisyonunun büyük ölçüde oy kaybetmesi ve gene geçen hafta sonu İspanya’da öfkeliler hareketinin iki yüz bin kişi ile Madrid’de gene Sol Meydanı’na çıkması emekçilerin Merkel’in tasarruf politikalarına direnişin en iyi göstergesi.

Solun bu yükselişinin yanı sıra ırkçı, milliyetçi neo Nazi oylarda da bir yükseliş var. Neo Naziler tasarruf programına karşı propaganda yapıyorlar ama onların krize yanıtı ırkçılık. Ülkelerindeki göçmen işçilere düşmanlık yapıyorlar. Frans’da Le Pen, Yunanistan’da Altın Şafak sıçrayan partiler. Ancak solun büyük sıçraması karşısında sağın kazanımı oldukça önemsiz.

Bunun başlıca nedeni kitle hareketi. Kitle hareketliliği solu güçlendirirken aşırı sağ fazla gelişememekte. Yığın hareketi buna müsade etmez.

Ancak, eğer sol hatalar yapmaya başlar ve kitle hareketi geri çekilmeye başlarsa işte o vakit neo Nazilerin çok hızla yükselme şansı ortaya çıkacak.

1919 Devrimi’nden 1924’e kadar Almanya’da sol kitle hareketinin üzerinde yükseliyor ve iktidarı zorluyordu. Ancak solun gerilemesi ile işçi hareketinin geri çekilmesi eş zamanlı oldu ve sonucunda diğer sağ güçleri parçalayıp kendisine katan Naziler iktidarı ele geçirdiler.

Büyük yığın hareketlerinin etkisi henüz geçmemiş olduğu için de Naziler iktidarı ele geçirdiklerinde de solun oyları daha çoktu.

Bugün de benzer gelişmelerin olmaması için solun tasarruf politikalarına amansız bir biçimde karşı çıkması gerekiyor ve aynı zamanda da neo Nazilere karşı da aralıksız bir biçimde birleşik cephe politikası içinde mücadele etmesi gerekiyor.

Solun üzerine düşen bir başka önemli görev ise İslam düşmanlığına karşı mücadele. Neo Naziler göçmen düşmanlığı ile İslam düşmanlığını birlikte sürdürüyorlar.