Mobbinge Son Kampanyası, farklı sektörlerden sendikalı ve sendikasız işçilerin bir araya gelmesiyle oluşturuldu. Çalışma yaşamını derinden etkileyen ve neoliberalizmin gelişmesiyle giderek yaygınlaşan mobbinge karşı işyeri eksenli mücadeleyi temel alan ve geniş bir işçi ağı haline gelmeyi hedefleyen kampanya, kurulduğu günden bu yana geçen 4 ay içerisinde bir konferans ve iki basın açıklaması düzenledi.

Kampanyanın kış programı oldukça yoğun. 15 Ekim’de mobbingci Heinrich Böll Stiftung’a karşı bir basın açıklaması düzenlenecek. İMO’ya karşı direnişini sürdüren Cansel Malatyalı’ya dayanışma ziyareti gerçekleştirilecek. Kasım ayında ise Galatasay’dan Taksim’e milletvekillerinin, kampanya imzacılarının ve aktivistlerin katılımıyla bir yürüyüş yapılacak.

Mobbing, yani Türkçe karşılığıyla bezdiri, iş yaşamında sanılandan çok daha yaygın. Bu konuda henüz yeterli bir farkındalık ve mücadele deneyimi oluşmadığı için birçok mobbing vakası ortaya çıkmıyor. Özel sektörde ise, güvencesizlikten dolayı çoğu mobbing vakası, çalışanın işini kaybetmesiyle sonuçlanıyor.

En son SES’in yayınladığı bir raporda, sağlık sektöründe hemşirelerin yüzde 86’sının mobbinge maruz kaldığı ortaya kondu. Sağlıkta uygulanan performansa dayalı sistem mobbing vakalarını arttırıyor.

Türkiye’de açılmış 10 binden fazla mobbing davası var. Boşanmadan sonra açılan en çok dava, mobbing davası.

Mobbinge kontrolün az olduğu bütün işkollarında, özellikle sivil toplum örgütleri, üniversiteler, liseler gibi yerlerde sıkça rastlanıyor. Türkiye’de kazanılan ilk mobbing davası TMMOB’ye bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası’na karşı kazanıldı. İnşaat Mühendisleri Odası’nda mobbinge maruz kalıp, performans nedeniyle işten atılan Cansel Malatyalı’nın direnişi, TMMOB’nin saldırganlığına rağmen sürüyor.

İletişim ve katılım için:

0 555 423 74 07

www.mobbingeson.org