Marksizm 2012, dünyada büyük alt üst oluşların, devrimlerin, ayaklanmaları ve küresel ısınmanın vahim sonuçlarının yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

 

Kapitalizm krizde

2008’de başlayan kapitalizmin krizi derinleşiyor. Avrupa’da Yunanistan ekonomisinin çöküşünü, İspanya ekonomisi izliyor. Yaşlı kıtanın hemen her ülkesinde krizin faturasını işçilere ve emekçilere ödetmek isteyen hükümetlere karşı direniş var.

İşçiler ve öğrenciler gerçek demokrasi-yeni bir dünya için sokağa çıkarken bir yanda da ırkçı ve faşist hareketler güçleniyor.

ABD işsizliği yok edemeyerek durgunluğa doğru ilerlerken kapitalizmi ayakta tutacak yeni güçler olarak sunulan Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerin de ekonomik büyüme hızı yavaşlıyor. Kapitalist sınıfın krize yönelik bir çözümü yok, bütün sözcüleri karamsar bir şekilde 1929’daki büyük bunalıma işaret ediyor.

Devrimler ve ayaklanmalar yayılıyor

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da başlayan isyan büyüyor. Arap Devrimleri, egemen sınıfların ağır saldırılarına, Suriye’deki gibi katliamlara rağmen durmuyor. Tunus ve Mısır devrimlerinden öğrenen yoksullar on yıllardır halka kan kusturan baskı rejimlerine ve yoksulluğa son vermek için harekete geçiyor.

Zayıflamış emperyalizm

2001’de Afganistan’ı, 2003’te Irak’ı işgal ederek kendi düzenini dünyaya dayatan emperyalist devletler, karşılaştıkları direnişle, ekonomik krizle ve kendi halklarının baskısıyla zayıflamış durumda.

Küresel ısınma gezegeni tehdit ediyor

Milyonları yoksulluğa mahkûm ettiği gibi küresel ısınmaya ve doğanın tahribine yol açan kapitalist sistem kendi yarattığı sorunları çözmek yerine batan bankaları ve şirketleri kurtarmaya çalışıyor. Gezegen ise alarm zillerini çalıyor. Kuraklık, seller, kasırgalar, susuzluk insanlık tarihinde görülmemiş büyük felaketlerle dolu bir döneme sürüklendiğimizi gösteriyor.

20 yıl önce kapitalizmi insanlığın ulaşabileceği en iyi ve tek sistem olarak gösterenler, bu düzeninin kaçınılmaz olarak krize gireceğini söyleyen Karl Marks’ın haklı olduğunu kabul ediyor.

Milyonlar barış ve özgürlük istiyor

Dünyanın bir parçası olan Türkiye’de köhnemiş kemalist rejim milyonlar tarafından sorgulanıyor. Rejimin ezdiği Kürtler, Aleviler, Ermeniler ve tüm azınlıklar özgürlük istiyor.

Kürtlere karşı devletin 28 yıldır sürdürdüğü savaş toplumda artık bir azınlık tarafından destekleniyor. Çoğunluk barış istiyor.

Gerçek demokrasiyi henüz kazanmadık

Çoğunluk aynı zamanda gerçek bir demokrasi istiyor. Halkın darbeler düzenine ve yeniden darbe yapmak isteyenlere karşı mücadelesi büyük kazanımlar elde etti.

12 Eylül yargılanıyor. 28 Şubat yargılanıyor. Balyoz darbe girişimine katılan generaller ağır cezalara çarptırıldı.

Buna karşılık Hrant Dink için “öldür” emri verenler hala açığa çıkarılıp yargılanmadı. Binlerce faili meçhul cinayetin sorumlusu JİTEM’in üzerine gidilmedi. 1915 Ermeni Soykırımı, devlet ve egemen sınıf partileri tarafından hala inkâr ediliyor. Düşünce, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü hala ceberut devletin baskısıyla sınırlandırılıyor.

Sömürünün çarkları dönüyor

Milyonlarca işçi açlık sınırının altında asgari ücretlerle çalıştırılıyor.

Çalışma saatleri uzatılıyor. İş güvenliği yok. Sendikalaşma- nın önündeki engeller korunuyor. İş cinayetleri yeni canlar almaya devam diyor.

Ücretler düşük düzeyde tutulurken, hayat her geçen gün daha da pahalanıyor. 90 yıldır kasalarını dolduran patronlar, Türkiye işçilerinin ve emekçilerinin kanını emen zengin aileler, dün olduğu gibi bugün de kârlarına kâr katmayı devam ediyor.

Gençlere gelecek yok. Kadınlar şiddetin hedefi. Eşcinseller öldürülüyor, dışlanıyor.

Dünyayı değiştirmek için tartışma ve eylem

Marksizm 2012’de tüm bunları konuşacağız.

Kapitalizme karşı alternatifin ne olması gerektiğini hep birlikte tartışacağız.

Bu sisteme son verecek devrimci politikalar üzerine konuşacağız.

Eskimiş bu dünyayı değiştirmek için birlikte mücadeleyi ele alacağız.

Başka bir dünya mümkün diyen, bu düzenden şikayetçi olan, eşitlik ve özgürlük isteyen herkes, Marksizm 2012’nin tartışma ve eylem platformuna davetlidir.

8-9-10-11 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşecek Marksizm toplantılarında buluşalım.

 

Türkiye’de özgürlükçü solun en geniş ve önemli  tartışma platformu Marksizm bu sene 20 yaşında!
Marksizm toplantıları her yıl 2 kere düzenleniyor: İlkbaharda ve sonbaharda.
Toplantıları Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) düzenliyor. Ancak DSİP, Marksizm toplantılarını kendi görüşlerinin propaganda alanı olarak görmüyor, daha çok tartışmalar öne çıkarılıyor. Konuşmacıların çoğu DSİP üyesi olmayan, kendi özgün düşünceleri ile Marksizme katılan kişiler.
Her gün 5 toplantı periyodu var. Her toplantı 1 saat 15 dakika. Bunun 30-45 dakikası konuşmacılar tarafından kullanılıyor. Konuşmacılar toplantının sonunda 5’er dakika ile tartışmaları toparlıyor. Konuşmacılardan geride kalan süre salondan isteyenler tarafından kullanılıyor. Doğal olarak salondan konuşanlar 3-5 dakika konuşuyorlar.
Toplantılar arasında 45 dakikalık bir ihtiyaç ve dinlenme molası var. Toplantılar zamanında başlatılıp, zamanında bitirilmeye çalışılıyor.
Marksizmde daima bir kitaplık oluyor. Marksizm konuları dışında yeni çıkan ve eski kitaplardan oluşan oldukça büyük bir sosyalist kitaplık kuruluyor. Kitapçının yanı sıra çeşitli kampanyalar ve yayın organları, Marksizm boyunca stantlar açıyor.
Marksizme her isteyen katılabilir, ancak organizasyon masraflarını karşılamak için katılımcılardan 4 gün için 10 TL (işsizlerden ve öğrencilerden 5 TL) istiyoruz. Biletlere kapıdaki kayıt masasından ulaşabilirsiniz.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası