2013 yılı bütçesi AKP hükümetinin önceliklerini ortaya koydu.

404 milyar liralık 2013 yılı bütçesinde eğitime ayrılan pay yüzde 11,8 iken savunma-güvenlik harcamalarına ayrılan pay yüzde 11.3.

Diyanet’e sağlığa ayrılan payın iki katı kadar para ayrılırken bir diğer artış devletin gizli istihbarat kuruluşu MİT bütçesinde yapıldı.

Kreşlere ve yemekhanelere ödenek ayrılmazken yüzde 60’ından fazlası emekçilerden kesilecek olan 318 milyarlık verginin en önemli kısımları savaşa ve devletin resmi din öğretisinin yayılmasına harcanacak.

Meclisteki 2013 yılı bütçesinde giderler 404, gelirler 370 milyar lira olarak belirlendi. Vergi gelir tahmini ise 318 milyar liraya çıkarıldı.

Daha yeni bütçe gelmeden yapılan 12 milyar liralık ilave vergi geliri içki, sigara ve akaryakıttaki ÖTV artışından sağlandı.

Hükümet yanlısı gazeteler 2013 bütçesinde fakirlere gelir transferindeki artışa dikkat çekiyor.

Sosyal hizmetler ve yardımlar için 17.2 milyar lira ödenek ayrıldı. Yoksullara eğitim, sağlık, yiyecek ve barınma yardımını içeren kalem 3.6 milyar olarak belirlendi. Bunun 3,5 milyarı evde hasta, yaşlı ve engelli bakımı için kullandırılacak. Öğrencilere ödenecek burs ve harçlıklar 2 milyar, yeşil karta 5,1 milyar, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 1.7 milyar ayrıldı.

Sosyal bir bütçe mi?

Bu rakamlar 2013 bütçesinin sosyal adaleti esas alan bir bütçe olduğunu söylemeye yeter mi?

Yapılan gelir transferleri yoksulların gündelik yaşamında bir nebze de olsa rahatlama sağlasa da yoksulluğu yok etmeyecek. Hükümet kamu yatırımlarından kaçtığı gibi hem ücretleri düşük tutuyor hem de istihdamı artırıcı politikaları küçük bütçeli kredili ve geleceği belirsiz projelerle sınırlı tutuyor.

Savunma-güvenlik harcamalarına ayrılan pay, sosyal hizmet ve yardımlara ayrılan payın 2,5 katından biraz fazla. En önemli kaynaklar savaş politikalarına harcanırken milyonlarca işçi ve emekçiyi açlık sınırının altında asgari ücret, yoksulluk sınırının altında maaşlar bekliyor.

Bu kabul edilemez

2013 bütçesinin bütünü incelendiğinde karşımızda yine bir savaş bütçesinin olduğu görülüyor. AKP hükümeti sivilleşmeye değil militraizme para harcıyor. Vesayet rejiminin kurumları nemalanmaya devam ediyor.

Vergilerimiz MİT’e, orduya, polise harcanacak. Bu bütçeye karşı çıkmanın temeli Kürt isyanına karşı devletin 28 yıldır sürdürdüğü savaşın sona ermesi olmalı. “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganını yükseltmeliyiz.