Katar’ın başkenti Doha’da BM’nin dünya iklim konferansı devam ediyor. Görüşmelerden büyük bir ihtimalle sonuç alınamayacak. Başını Hindistan’ın çektiği bir grup ülke Kyoto Protokolü’nün uzatılmasını talep ederken, böyle bir sonucun çıkması olasılığı da az görünüyor.

Dünya Bankası 2060’a kadar atmosferdeki ısınmanın 4 dereceyi bulacağını açıklamıştı, Norveçli ve İngiliz bilim insanları da yüzyılın sonuna kadar artışın 5 dereceyi bulacağını ifade ediyor.

Isınmayı 2 derecenin altında tutma hedefi ülkelerin direnci devam ederse imkansız hale gelecek. 2 derecenin üzerindeki senaryolar felaket anlamına geliyor. Şu an hissettiğimiz iklim değişikliği yaklaşık 1 derecelik artışın ürünü. 2 derecenin üzeri ise çok daha büyük yıkımlar getirecek.

Sera etkisi yapan karbon salımlarını radikal bir şekilde azaltmak mümkün. Bunun için petrol ve kömüre dayalı teknolojilerden hızla vazgeçip yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmalıyız. Bunu ancak hükümetler gerçekleştirebilirler. Bizlere de hükümetlere daha radikal tedbirler almaları için baskı yapmak düşüyor. Aksi takdirde yaşanacak bir gezegenimiz olmayabilir.

 

• Kyoto Protokolü karbon salımının 1990 yılına kıyasla %5 azaltılmasını gerektirirken, karbon salımı %58 arttı. Protokole imza atmayan Çin, sera gazı salımında %28 ile birinci sırada. Onu %16 ile ABD, %11 ile AB, %7 ile Hindistan takip ediyor.

• Türkiye karbon salımını 20 yılda %115 arttırmış durumda. Kalkınma adına 23 termik santralin inşasına devam edilirken, 28 termik santral inşaatı da onay aşamasında.