ODTÜ'de Başbakan'ın okula gelişi vesilesiyle yapılan protesto ve polisin öğrencilere yönelik saldırısının ardından polis şiddetini aklayan, öğrencileri suçlayan, tüm protesto gösterilerini "terör" örgütü suçlamasıyla karalayan zihniyetin hedef gösteren yaklaşımları kapladı. Oysa olan basitçe şudur:
Öğrenciler demokratik haklarını kullanarak Başbakan'ı protesto etmek istemiş ve devletin kolluk güçleri de bu hakkın kullanılmasını binlerce polis, onlarca zırhlı araç ve toma eşliğinde engellemeye çalışmıştır. Sadece ODTÜ'lü değil bütün öğrenciler Erdoğan'ı protesto etmek için yeterince nedene sahip; Roboski katliamına tepki gösterdiği için arkadaşlarının hala tutuklu olması, sermayeyle üniversiteleri bütünleştiren, yükseköğretimi rekabet ve performans kriterleriyle tanımlayan yeni YÖK tasarısı, anadilde eğitim hakkı ve daha nicesi.
Polis şiddetini meşrulaştıran ve öğrencilerin protesto etme hakkını aşırı bir güç gösterisiyle bastıranları savunan, polisin şiddetini hatta okulda polisin varlığını sorgulamak yerine öğrencileri eleştiren yaklaşımlar, kendilerine demokrat kılıflar bulmasına izin vermemeliyiz.
Protestoların kazanması ise kitleselleşmesine bağlı. Bir üniversitede 10 bin öğrenci, çalışanlarla beraber eyleme geçtiğinde, polis şiddetini çaresiz bırakacak ve kazanım elde edilecek bir hareket örgütlenebilir.
Öğrencilerin esas söylemi özel sermaye heyulasının kampüslerden defedildiği özgür, demokratik, anadilde, emekten yana üniversitenin kurulması olmalıdır. Ancak kitlesel yani kampüsün bütününe hitap eden ve kazanmaya çalışan, özgürlükleri savunan, sadece hükümet karşıtı olmayı yeterli görmeyen, pusulası antikapitalizm olan bir öğrenci hareketi neoliberalizmin üniversitelere dönük saldırılarını püskürtebilir.
Erdoğan, ODTÜ’de kendisini protesto eden öğrencilerin bilimsel gelişmeye yani Göktürk-1 uydusunun uzaya gönderilmesine tepki gösterdiği iddia etti.
Hükümetin borazanlığını yapan üniversite yönetimleri de aynı demagojiyi tekrarladı:
• ODTÜ’de uydu değil Erdoğan protesto edildi. dünyanın her yerinde başbakanlar protesto edilir.
• Göktürk-1 uydusunun yollanması bilimsel gelişme olarak yutturulamaz. Çünkü uydunun başlıca iki amacı var: Askeri ve ticari. Uydudan elde edilen görüntüler Kürtlere karşı savaş için kullanılacak.