2008’den bu yana finans sektöründe yaşanan kriz Avrupa ülkelerini etkilemeye devam ediyor. Ekonomik istikrarsızlık, yükselen işsizlik ve yoksulluk oranlarıyla birlikte pek çok ülkede siyasi dengelerin de değişmesinde etkili oluyor. Bugüne kadar krizin en ağır etkilerinin yaşandığı Yunanistan örneğinin önümüzdeki dönemde artması oldukça yüksek bir olasılık. Portekiz’de kesintilere karşı yüzbinlerce insanın sokağa çıkması, İtalya’da yapılan seçimlerin sonuçları krizin faturasını yoksullara ödetmeye çalışan IMF merkezli ekonomi politikaların siyasete etkilerini gösteriyor. Bütçe açıklarını toparlamak, batan bankaları kurtarmak adına Avro Bölgesi’nden Uluslararası Para Fonu (IMF) denetiminde alınan kredi paketleri, krediyi alan ülkeler için sağlık ve eğitim gibi sosyal harcamalarda kesintiye gitmek ve toplu işten çıkartmalar demek. İkinci kredi paketini alan Yunanistan hükümeti önümüzdeki dönemde kamu sektöründeki departmanlarını daraltmayı yani binlerce kamu çalışanını işten çıkartmayı ve ‘çok fazla sayıda üniversite var’ gerekçesiyle üniversitelerin bir kısmını kapatmayı planlıyor.

Acımasız vergiler

Avro bölgesi maliye bakanlarıyla IMF yetkililerinin geçen haftasonu yaptığı müzakerelerin sonucunda kriz sürecindeki egemen sınıfın yeni laboratuar alanı isebütçe açığı yüksek ve ekonomisi durgunluk içinde olan Kıbrıs. Müzakerelerde alınan karara göre 10 bin avroluk kredi paketi karşılığında Kıbrıs bankalarında yüz bin avronun altında mevduatı olan herkes yüzde 6,75 oranında vergi ödeyecek. Yani bankalara belli bir vade sonunda çekilmek üzere para yatıran ve bankada küçük hesap sahipli binlerce Kıbrıslının omzuna yeni bir vergi yüklenecek. İktidar koltuğundaki süresi henüz bir ayı doldurmayan sağcı hükümet kredi paketi karşılığında bu yaptırımı kabul ederse kriz sürecindeki en ağır saldırılardan birini uygulamayı da kabul etmiş olacak.

Bankacılık sistemini ayakta tutmak için krizin başlangıcından itibaren başta ABD olmak üzere bir dizi ülkede kamu kaynakları kullanılmıştı. Ne de olsa kapitalizmde kârların özel, zararın ise “kamusal” olduğu bir sistemden bahsediyoruz. Bu sefer bankaları “kurtarmak” adına böyle dolaylı bir yönteme değil ya da onunla birlikte doğrudan doğruya ahalinin birikimlerine el konulması yoluna başvuruluyor. Şimdiye kadar belki de Arjantin’de on küsur yıl önceki krizin hatırası nedeniyle böylesi keskin bir yönteme başvurulmakta imtina edilmişti. Her ne olursa olsun mevduat hesaplarının garanti altında olduğu ve bunlara dokunulmayacağı hükümetleri için ortak bir temaydı. Arjantin demişken: Arjantin’de hükümetin mevduat hesaplarıyla oynaması toplumun çok geniş kesimlerini radikalleştiren bir etkide bulunmuştu. Kıbrıs’ta bu hareketin ve genel olarak kesinti paketinin siyasal sonuçlarının ne olacağını göreceğiz. Kesin olan mevcut AB bütünleşme sürecinin Avrupa’nın merkeziyle periferisi arasındaki sosyal ve iktisadi açığı büyük bir uçuruma dönüştürmekte olduğu.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası