Reşit Elçin

“Türkiye dünyada en hızlı büyüyen enerji pazarlarından biri.” diyor T.C Başbakanlık Yatırım Ajansı. Hedef olarak 2023’te elektrik enerjisinin %30’unu yenilenebilir enerjilerden üretmek istiyor. Sadece buradan bakınca ne kadar olumlu bir tablo var diye düşünmekten kendini alamıyor insan ta ki metnin aşağılarına inip de komik ve korkunç olan diğer hedefleri görene kadar.

Bu hedefleri incelemeden önce bazı bilgiler vermek isterim. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2011 yılında Türkiye’de 229.396 GW saat elektrik üretilmiş ve dağıtılmış, tüketilen elektriğin miktarı ise 186.100 GW saat. Buradan da görüldüğü elde fazla üretilmiş elektrik var. Yine aynı verilere göre üretilen elektriğin %28,4’ü kömürden üretilmiş.

Şu an Türkiye’de 21 tane çalışan kömürlü elektrik santrali var yani 21 farklı yerde atmosfere milyonlarca ton karbon emisyonu salan ve çevreyle birlikte insan sağlığını yok eden elektrik santrali. Rakam çok büyük çünkü yenilenebilir enerjilerin üretimdeki payı sadece %3,1.

Bu tablo çok korkunç, daha korkuncu ise aşağıdaki fotoğraf. Bu fotoğrafa göre Türkiye’de 90’dan fazla yeni kömürlü elektrik santrali projesi var, iklim değişikliğinin kendilerini teğet geçeceğine inanan enerji yöneticileri bu projeler için fevkalade hızlı yasalar çıkartıp mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararlarını pas geçerek Türkiye’yi kirli enerji üretim üssü haline getirmeye çalışıyorlar.

Yatırım ajansının hedeflerine dönersek şu anki elektrik üretim kurulu gücü 61 bin MW olan Türkiye’de 2023 yılına kadar 18.500 MW’lık bir tane termik santral yapmayı planlıyorlar bu 90 proje dışında.

Bu 90 projeden biri olan, hepimizin özgürlükçü çıkışlarıyla bildiğimiz İshak Alaton’un sahibi olduğu Alarko Holding, Çanakkale’nin küçük bir balıkçı kasabasına 1320 MW’lık ithal kömürlü santral inşa ediyor. Yüzlerce köylü kadının kovaladığı şirket aylarca “İş makinalarımız paslanmasın” diye hukuksuzca inşaata devam etti. Santral için döşenen yüksek gerilim hatları meyve bahçeleri olan bir köyden geçirilmeye çalışınca köylüler devlet ve şirket görevlilerini dereye döktü. Neden dereye döktünüz diye sormuştum köy muhtarına “Tutamadık kendimizi, çok yüzsüzler” demişti.

Bunun gibi bir sürü kömür karşıtı direniş filizleniyor Türkiye’nin her yerinde, kömür şehri Zonguldak’ta bile. Bu mücadelelerin hepsini www.karaatlas.org adlı siteden takip edebilirsiniz.