Selim Işık
Türkiye ile Suriye ve Irak sınırındaki mayınların temizlenmesi geçen haftanın en hararetli tartışmasıydı. Dört tarafı düşmanlarla çevrili Türkiye'nin sınırları 984 bin 313 mayınla doldurulmuştu. Bunların yarısından fazlası 1956-1959 yılları arasında Suriye sınırına gömülmüştü. Bölgede yaşayan yüzlerce insan mayınlara bastı, kolunu, bacağını ya da hayatını kaybetti.
Şimdi Türkiye'nin önümüzdeki 5 yılda mayınları temizlemesi gerekiyor. 'Kim onları gömdüyse şimdi çıkarır' diye düşünmek doğaldır.
Dünyanın 4. büyük ordusuna sahip olan bir devletin nasıl gömdüyse öyle çıkarması ve bu utanca son vermesi beklenir. Ancak mayınları gömenler şimdi 'biz çıkartamıyoruz' diyor.

1992'de işbaşındaki hükümet TSK'ya "mayınları temizleme" görevini vermişti.
1999'da Türk Silahlı Kuvvetleri "biz bu mayınları sökeriz' demişti.
Ordu 2001'e kadar kılını kıpırdatmadı.
Türkiye toplumu acı gerçekle yüzleşti, meğer bu devasa bütçeye ve insan kaynaklarına sahip olan Türk ordusu gömdüğü mayınların yerlerini bile bilmiyor. Yağmur almış, götürmüş…
TSK 1999'da kendi gömdüğü mayınları çıkartabileceğini söylemişti.
10 yılda ne değişti?
TSK'nın elindeki askeri teknoloji mi geri kaldı?
Yoksa yeterli sayıda mayın uzmanı mı yok? 10 yıl sonra "biz temizleyemeyiz" diyen TSK'nın gerekçesi ise gereken "teçhizat ve tecrübeden" yoksun oluşu. Peki o zaman neden bu kadar büyük bir ordu var? Bu ordu hep erlerden mi oluşuyor? O kadar para sadece silaha mı yatırılıyor?
2001'de AKP hükümeti Genelkurmay'a mayınları temizlemesi için istediği 44.7 milyon dolarlık bütçenin 17 milyon dolarlık kısmını tahsis etti. Bu parayla pahalı makinalar alındı.
2004'e gelindiğinde anlaşıldı ki TSK bu işi yapamayacak. Bir üç yıl da buradan kaybedildi.
Şimdi herkes İsrail'in mayınlı arazileri temizlemesi karşılığında devasa verimli araziyi 49 yıl boyunca kullanmasına itiraz ediyor. Bu itiraz haklıdır. Bu topraklar kolu, bacağı kopan, bölgenin fakir halkına dağıtılmalı. Ancak asıl skandal İsrail değil, mayınları gömenlerin vurdum duymazlığı.
Mayınları kim gömdüyse o çıkarmalıdır. TSK'nın elinde yeteri kadar para vardır.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası