Volkan Akyıldırım
CHP devletin partisidir
CHP, var gücüyle darbecilerin yargılanmasını engellemeye çalışıyor. Durmadan orduyu darbe yapmak için kışkırtan ve Ergenekon davasını sulandırmak için elinden geleni yapan Deniz Baykal ve arkadaşları şimdi Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak yeni bir yargı darbesi bekliyor. Böyle bir parti solcu olarak adlandırılabilir mi?
Kendisini 'solcu' ve 'muhalif' hatta 'komünist' olarak adlandıranlar açıkça darbe savunuculuğu yapıyor. Darbeler sürecini başlatan 27 Mayıs'ı ilerici bir darbe olarak görüyorlar. 12 Mart ve 12 Eylül darbelerine karşılar, ama 28 Şubat darbesini ve AKP'ye yönelik benzer bir girişimi destekliyorlar. Ordudan, yani kapitalist devletin sopasından medet umanlara ilerici denebilir mi?
Solcuların çoğu SSCB'yi ve Doğu Bloku'nda yıkılan rejimleri sosyalist olarak görmeye hâlâ devam ediyor. Ordunun, gizli polisin, bürokratların hakim olduğu bu rejimler Kemalizme de çok benziyor. Ancak dünyada emekçilerin çoğunluğu için SSCB, Doğu Bloku ve Çin gibi stalinist rejimler baskıyı, açlığı ve sömürüyü temsil ediyor.
Solcuların bir bölümü ise 20 yıldır yeni-liberal ekonomik politikaları bizzat uyguluyor. Geçmişte işçi sınıfının taleplerini birazcık da olsa dile getiren ve bu tabana dayanan sosyal demokrat partiler uzun süre önce bu özelliklerini yitirdi. Küresel şirketlerin çıkarlarını savunuyorlar.
CHP ise her iki kesimden de farklı. O, devleti kuran asker sivil bürokrasinin partisi. Bazı kadroları (Cumhuriyet Gazetesi gibi) İkinci Dünya Savaşı'nda Nazileri destekleyecek kadar gerici bir parti. Ecevit'in "ortanın solu" politikalarıyla 1970'lerin başında yüzünü kısa bir süreliğine işçilere ve yoksullara dönen CHP kendini sol olarak sunmayı başardı. Ecevit 1970'lerde milyonlarca yoksul için umut olmuştu. Bugün CHP'nin solcu olarak geçinmesi buraya dayanır. Bu kısa bir dönemdir, genel tarihi ve özellikle 1990'lardan bu yana CHP'de sol namına bir şeyler bulmak mümkün değil.
Bu yüzden CHP bugün ırkçılık ve savaş kışkırtıcılığı yapan, Ergenekon'un avukatlığına soyunan ve emekçileri bölen bir partidir. Geçmişte siyasetin merkezindeyken, bugün aşırı sağda durmaktadır ve Türkiye'nin gerici partisidir.
Darbeleri, generalleri, tank paletlerini, bürokratları, azınlığın çoğunluğu biçimlendirme girişimlerini savunanlar sol değildir.
Onyıllardır işçi sınıfını, Kürtleri, Alevi ve Sünni dindarları, kadınları, eşcinselleri ve solu baskı altında tutan Kemalist rejimi savunanlar ilerici olamaz.
Türkiye'de darbelere ve darbe girişimlerine 'ama'sız karşı çıkan bir sol var.
28 Şubat darbesine karşı çıkan tek sosyalist örgüt olan Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Darbe Günlükleri'nin yayımlanmasından bu yana darbecilere karşı aralıksız bir mücadele sürdürüyor. Başörtüsüne özgürlük diyen DSİP, AKP'nin ve DTP'nin kapatılmasına karşı çıktı. Seçilmiş hükümetleri ve meclisi darbecilere karşı savunan, kim görürse görsün baskının ve zorbalığın her türüne aynı şekilde karşı çıkan DSİP, Ergenekon soruşturmasına sokaktan destek veriyor.
Kardeş Kürt halkının partisi Demokratik Türkiye Partisi, asitle yakılan, kuyulara atılan insanlarının hesabını soruyor ve Türkiye'nin gerçekten demokratikleşmesi için hükümeti sonuna kadar Ergenekon'un üzerine gitmeye çağırıyor.
Emekçi Hareket Partisi, Sosyalist Demokrasi Partisi, Yeşiller Partisi ve Özgürlükçü Sol Hareket darbelere ve çetelere karşı çıkıyor.
Örgütlü solun dışında kalan gerçek solcular ise çok kalabalık.
Türkiye'de adı darbecilikle anılan solun solunu hep birlikte inşa edeceğiz. Kimse bu güçleri azımsamasın. Yeni bir Türkiye kurulurken bugün doğru yerde duranlar yeni mücadelelere ve kazanımlara ilerlerken, CHP ve benzerleri tarihten silinecek.
Türkiye'de gerçek bir sol vardır ve tarihsel görevini yeri- ne getirecektir.
Baykal ordunun emir eri
Anti-militarist CHP lideri Deniz Baykal’a jandarma üniforması gönderdi. Kadınlar, "Militarizm, erkek egemenliğinin son aşamasıdır. Genelkurmay Başkanlarından da OYAK mallarından da bıktık" diyen kadınlar; "Deniz Baykal, sivil siyasete hiç yakışmıyor, üniformasız bir asker gibi" dedi.
CHP’nin darbecileri aklayan tutumuna bir tepki de Genç Siviller’den geldi. Baykal ve CHP yönetim kurulu toplantı için içerdeyken , CHP Genel Merkezi önünde bir açıklama yapan Genç Siviller “CHP Uyuma Vesayete Sahip Çık” sloganıyla yaptıkları açıklamada CHP’ye seslendi: “Gelin siz de ömrü hayatınızda bir kez demokrasi ve özgürlüklerden yana bir iş yapın.
Adınız vesayetle değil, sivil siyasetle anılsın! “
Bir çok yorumcu ve yazar ise Baykal’ı kınmaya devam ediyor.
27 Mayıs’a da karşı çık netekim!
Bir darbeyi savunup diğerine karşı çıkmak mümkün mü? Bazılarına ve özellikle Baykal'a göre mümkün. 'Ama'sız bütün darbelere karşı çıkmamanın ne büyük bir yalan olduğunu ise bir darbeci anlattı. 12 Eylül cuntasının başı Kenan Evren iki hafta önce kendisini yargılamaktan bahseden CHP liderine yanıt verdi. "Deniz Baykal işine geleni görüyor. Madem ki 1980'in yargılanmasını istiyor, 20 yıl boyunca bu ülkede 27 Mayıs bayram havasında kutlandı. Deniz Baykal neden onu sorgulamıyor da 80'i sorguluyor. Biz 80'de o kararı verirken hedefimizde herhangi bir parti yoktu. Amacımız ne Deniz Baykal'ın mensubu olduğu partiyi yok etmek, ortadan kaldırmaktı ne de diğerleri. Ama ben çok merak ediyorum. Neden Baykal önceki darbeyi görmüyor da 80'i görüyor. Çok üzüldüm. Gerçekten üzüldüm."