Yoğun bir mücadele dönemine giriyoruz. Çok sayıda başlıkta keskin bire mücadeleye girmemiz gerekiyor.
Son haftaların en çok tartışılan konusu, Kürt açılımı. Kürt sorununun, Kürt halkının lehine çözülmesi, tartışma ve diyalog sürecinden Kürt hareketinin en büyük kazanımla çıkması için hükümete baskı oluşturmak, batıda, "Şimdi barış zamanıdır" başlıklı yaygın bir kampanya yapmak, Kürt hareketinin taleplerinin kazanılması için her türden barış eylemine en güçlü biçimde katılmak çok önemli.
Örgütlü olduğumuz tüm şehirlerde 15 Ağustos'tan sonra Kürt hareketiyle birlikte forumlar paneller düzenleyeceğiz. Düzenlenen etkinliklere katılacağız.
1 Eylül'de gerçekleşecek barış gösterilerini inşa edeceğiz, kitlesel geçmesi için mücadele edeceğiz.
Mücadele edilmesi gereken bir diğer önemli politik gelişme ise Ergenekon davası ve darbe süreci. Üçüncü İddianame'nin yayınlanması, ikinci iddianameye bağlı davanın ilerlemesi, darbe girişimlerine karşı mücadelenin önemini bir kez daha gösterdi. Darbelere ve kontrgerillaya karşı, tüm özgürlük taleplerini birleştiren kampanyalara devam etmek zorundayız. 12 Eylül'ün yıldönümünde ses getiren ve bir yandan darbecileri, hem geçmişin hem de bugünün darbecilerini teşhir eden bir yandan da Ergenekon davasının sonuna kadar gidilmesi için baskı yapan eylemler örgütleyeceğiz.
Küresel kriz ve krizin emekçi sınıflar üzerindeki etkisine karşı KESK'in 15 Ağustos'ta başlatacağı yeni mücadele takvimi de çok önemli. KESK bir yandan toplugörüşmelerde grevli, toplusözleşmeli bir sendika hakkını savunuyor. Öte yandan  kamu çalışanlarının krizin yükünü üstlenmemesi için harekete geçiyor. 15 Ağustos'ta Diyarbakır ve İstanbul'dan yola çıkan kamu çalışanları Ankara'da talepleri için buluşacak.
Bizler de orada olacağız. Bir yandan krize karşı ses çıkaracağız, bir yandan krize karşı mücadelede emek örgütlerinin birliğinin önemini vurgulayacağız ama aynı zamanda KESK eylemlerinde Kürt halkının çıkarlarını savunana, halkların kardeşliğini savunan sloganları da öne çıkartacağız. KESK eylemleri, bir yandan da öğrenci hareketi için bir kanal açabilir. Harçlara yapılan zamlara karşı yavaş yavaş kıpırdanmaya başlayan öğrenci hareketi, KESK'le beraber sokağa çıkmalıdır.
Krize karşı eylemler, direnişler sürüyor. Bu eylemleri birleştirmek için önemli bir fırsatı da küresel sermayenin en önemli kuruluşlarından IMF ve Dünya Bankası'nın İstanbul'da 6-7 Ekim'de gerçekleştireceği zirvenin protestoları oluşturacak. Antikapitalist Blok, şimdiden direnişlerle irtibat kurmaya, emek örgütleriyle birlikte toplantı ve eylem örgütlemeye, diğer kampanyalarla yan yana gelmeye çalışıyor. İstanbul'u IMF için zindana çevirebiliriz. Bütün gücümüzle, direnişleri birleştirmeye çalışarak harekete geçeceğiz.
Önümüzdeki dönemin can alıcı konularından birisi de yine küresel iklim değişimi olacak. Aralık ayında Kopenhag'da gerçekleşecek iklim zirvesi küresel ısınmaya karşı mücadelede son derede önemli. 24 Ekim'de ve 12 Aralık'ta hükümetler üzerinde basınç yaratmak için şimdiden başlayan kampanyayı güçlendireceğiz, destekleyeceğiz.
Küresel ve yerel tüm başlıklarda mücadeleye devam edeceğiz. Darbelere, savaşlara, yoksulluğa, krize, çetelere karşı mücadelede yeni bir dönemdeyiz. Kazanma umuduyla dolu bir dönemdeyiz.
Bütün bu mücadeleler içinde bir yandan devrimci sosyalizmi güçlendireceğiz ama aynı zamanda anti kapitalist kitlesel bir solun örgütlenmesi için 2011 seçimlerini hedefleyen yepyeni bir kampanya için de mücadele edeceğiz.

Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası