6-7 Ekim'de İstanbul IMF ve Dünya Bankası Kurulları toplantısı yaklaşırken, emekçilere hiç de iyi haberler gelmiyor.
IMF, Türkiye'nin 2011'e kadar kemer sıkma politikalarını uygulayacağını sevinçle duyurdu. Daha önce bankaların altı aylık karlarına ve İMKB verilerine dair övgü dolu açıklamalar yapan IMF  Türkiye'nin "Ekonomik canlanmaya yönelik uyarıcı önlemlerin yenilenmemesi, harcama kontrolünün  iyileştirilmesi, yerel yönetim reformu, mali  kurala geçiş ve vergi  yönetimi reformunun devam ettirilmesi" önlemlerine yöneleceği görüşünü belirtti.
Bu tüm G20 ülkelerine dayatılan ekonomik program. "Harcama kontrolünün  iyileştirilmesi" sosyal harcamaların sistematik olarak kısıtlanması ve işçi çıkarma anlamına geliyor. Vergi yönetimi reformu ise zenginlerden vergi almaktan çok vergi borçlarının tahsilatının sağlama alınmasını içeriyor.

IMF ve Dünya Bankası'nın pervasız açıklamalarına, 13 bin kapitalistin İstanbul'da toplanıp krizin faturasını emekçilere nasıl ödeteceklerini tartışmalarına sendikalar tepkili.
KESK, Petrol-İş ve Hava-İş'in başını çektiği mücadeleci sendikalar IMF ve Dünya Bankası'nın toplantısına karşı kitlesel bir protestoyu gündemlerine aldı.
Antikapitalist Blok birçok sendikayı ve emekten yana ismi ziyaret ederek tek ve güçlü bir protestonun gerekliliğini anlatıyor. Antikapitalist Öğrenciler, Küresel BAK, Küresel Eylem Grubu, Suyuma Dokunma kampanyası gibi bir hareketler bir çok farklı etkinlik ve eylem düzenlemeyi planlıyor.
İstanbul polisine göstericilere karşı "nazik" davranmasını söyleyen Dünya Bankası yetkilileri burada başlarına ne geleceğini biliyor.