Derleyen: Mert Terzi

Şimdilerde Antarktika'da erime sezonu. Grönland'ın dev buzulları eridikçe açığa çıkan fyordlar artık daha da çıplak.

Sermilik fyordunun tepelerinde bulunan buzul tabakası kuzeyden güneye bu ülkenin %80'ini kaplamaktadır ve yaklaşık 2.400 km'lik bir alana sahiptir. Ya da öyle idi.. Tam tamına 3 milyon yıldır donmuş durumdaydı. Şu anda ise erimekte, hem de adına verilmiş bilimsel birçok raporu hiçe sayarak. Bugün Grönland buzul tabakasının yok olması, küredeki suyun %10'una sahip olduğu düşünülürse, deniz seviyesinin dünya çapında 7 metre yükselmesi anlamına geliyor.

Bu durum Grönland için dünyanın dört bir yanından iklimbilimciler ve deprembilimciler için araştırma sezonunu da açmış durumda. İrlandalı bilim adamı Gordon Hamilton da araştırma için yola çıkanlardan biri.  Keşif yolculuğuna çıkmadan önce Kansan Üniversitesi'nden meslektaşı Leigh Stearns ile birlikte inecekleri buzulu uydu verileri yardımıyla saptamışlar. 

"İniş bölgemize vardığımızında ortalıkta buzul falan yoktu." diyor Hamilton. "Önce koordinatları saptarken hata yapmış olabileceğimizi düşündük. Bir süre sonra farkettik ki, biz zaten bulunmamız gereken yerdeydik. Yanlış yerde olan tek şey buzuldu. Muazzam büyüklükteki buzul eriyip gitmiş."

Kontrolsüz ve yıkıcı güç

Hamilton ve Stearns yaptıkları ilk ölçümler sonucunda buzulun daha önce saptanmış muhtemel hızından çok daha büyük bir erime hızına ulaştığını görmüşler, öyle ki üzerinde ölçüm yapmak imkansızlaşmış durumda. Bir de eriyen suyun diğer buz dağlarını tetiklemesi sonucunda sürekliliğe ulaşmış onlarca kırılma vakasıyla karşı karşıya kalmışlar.

Sermilik Fyord'u çevresinde bir başka araştırma ekibi ise Hann buzulunu gözlemlemiş. Önceden sessiz ve dondurucu olan bu bölgede, şimdilerde ılık esintiler, damlacık sesleri, ve gürültülü buz dağı çöküşleri hakim.  Bölgede araştırmacılara rehberlik eden Dines Mikaelsen, on sene önce 300 metre genişliğe sahip olan bu elektrik mavisi buzulu tanıtırken şunları söylüyor:  "Yerel halkın Mavi Elmas adını verdiği bu buzul, rengini tarih öncesinde fosilleşmiş olmasına borçlu. Şu anda farkında olduğumuz şey ise bu antik fosilin birkaç haftaya paramparça olacağı."

Tehlike?

2007 yılında yapılan ölçümler sonucu dünya deniz seviyesi yükselişi 2100 yılında 30 ila 60 metre olarak öngörülmüştü. Tabii bu ölçümler sırasında Grönland buzullarının her gün suya buz gülleleri bıraktığı göz önüne alınmamıştı. 2008 itibariyle yapılan çalışmalarda ise yükselişin yine 2100'de 1 ila 1,5 metre arasında olacağı belirlenmiş durumda.

Su seviyesinin bir metrelik yükselişi (rüzgarın da etkisiyle oluşacak dev dalgalar düşünülürse); New York, Londra, Mumbai ve Şangay için kötü bir senaryo çizecek. Dahası Bangladeş'ten Florida'ya tüm alçak seviyeli ekili alanlar sular altında kalacak. Etkileneceği düşünülen tüm alanlarda dünya nüfusunun %10'u bulunmakta, yaklaşık 600 milyon.

Grönland tabakasını eriten en büyük etkenin kuzey deniz suyundaki ısı artışı olması daha önce göz ardı edilmiş bir durumdu. İtalyan okyanusbilimci Fiamma Straneo ve ekibi vardıkları bulgulardan son derece rahatsız olduklarını dile getiriyorlar. Buz kütlelerini eriten suyun kışın ortasında 2 ºC'lik ısıda olduğunu saptamışlar. "Bu ılık ve tuzlu su alt-tropik kökenlidir ve buralara Gulf Stream akımıyla taşındığını düşünüyoruz.  Son yıllarda bu ılık su, Grönland civarında sık gözlemlenir oldu. Bu akımı buzul erime hızını en hızlandırıcı etken olarak görüyoruz."

Grönland tabakası tarihteki tüm doğal ısınma evrelerini atlatmış ve günümüze taşınmıştır. En son felaketini 120,000 yıl önce hem de çok daha küçükken yaşamıştı. İnsan etkisiyle oluşmuş bu evreyi ömründe ilk kez gördüğü şüphesiz. Eğer tüm bu bilimsel kesinlikten hala şüphe duyan varsa, iklim değişikliği konuşmaktan hiçbir kazanç sağlamayanlara artık kulak versin. Çünkü kayıp senin benim değil, kayıp hepimizin, hepinizin.