24 Ekim'de tüm dünya iklim değişikliğine karşı hareketin sloganlarıyla uyandı. Tüm dünyadan aynı çığlık yükseldi: "350! Hemen şimdi!"

Tüm kıtalarda, tüm ülkelerde, çöllerde, savaşın tam merkezindeki Kabil'de, ABD'de, tüm Avrupa'da, Himalayaların tepesinde, denizlerin dibinde, şelalelerin kenarında, şehirlerin merkezlerinde binlerce aktivist, kelimenin tam anlamıyla "dağa taşa" 350 yazdı.

350 bir sayı. Bir simge. Küresel Eylem Grubu'nun (KEG) Türkiye'de 2005 yılından beri sürdürdüğü iklim değişimine karşı kampanyalarda anlatılan bütün içeriği özetleyen bir simge. 350 eylemi 179 ülkede 5 bin 200 noktada aynı anda gerçekleşti. Küresel savaş karşıtı hareketin 15 Şubat 2003 yılında tüm dünyada milyonlarca savaş karşıtının katıldığı eş zamanlı eylemi gibi, iklim değişimine karşı hareket de artık süper bir güç durumuna yükseldi. Şimdi bu hareketin somut kazanıma ulaşması gerekiyor. KEG'in 24 Ekim sabahı yaptığı basın açıklamasında vurgulandığı gibi, "Gezegeni değil şirketleri kurtarmak için yanıp tutuşan hükümetlere bu ilk küresel uyarımızdı. Uyarmaya devam edeceğiz. Mücadele edeceğiz. Ses çıkartmaya devam edeceğiz. Daha gür, daha kabalık sokaklarda olacağız. Gidecek başka hiçbir yerimiz yok! Gelecek kuşakların doğacağı başka bir dünya yok!"

Bu yüzden aktivistler Hindistan'da denize kayıklarla 350 yazdı, Ukrayna ve Kazakistan'da elele tutuşarak 350 yazdılar, bu yüzden Mısır'da Piramitlerin önünde, Meksika'da meydanlarda, Botswana'da fillerin önünde, Hong Kong'da gemilerde, Sidney'de akşam karanlığında meşalelerle, Güney Afrika'da dağlarda, İstanbul'da Boğaz'da ve Kız Kulesi'nin önünde, Avustralya'da denizin dibinde, Peru'nun ana meydanlarında, İspanya'da, Etopya'da, Yeni Zelanda'da aktivistler 350 yazdılar.

Şirketlere hayır demek için! Gezegeni kurtarmak için! "Biz antikapitalistiz" demek için! Fosil yakıt çılgınlığına bir dur demek için! Daha fazla kâr için canlı yaşamını yok eden petrol, silah ve kömür tekellerine dur demek için!

350 eylemleri, Aralık ayının başında Kopenhag'da gerçekleşecek iklim zirvesine katılacak hükümetlerin temsilcilerine güçlü bir uyarı oldu.

Şimdi sıra 350 eylemlerinden aldığımız güçle 12 Aralık mitingine hazırlanmakta! "İş-iklim-adalet için" 12 Aralık'ta yine tüm dünyayla birlikte büyük miting için İstanbul'da buluşuyoruz.

Siz de katılın!

 

Nedir bu 350?

“ppm”, milyonda bir parçacık anlamına gelen bir ifade. Küresel ısınmaya rağmen şu anda atmosferdeki karbondioksit oranı her bir milyon molekülün sadece 387’si.

Yüz binlerce yıl boyunca dünya, buz çağı ile sıcak dönemler arasında gidip geldi.

Buz çağları boyunca havadaki, milyonda 180 parça karbondioksit, sıcak dönemlerde milyonda 280 parçaya yükseldi.

200 yıl önce kömür, sonra petrol, sonra da doğal gazın kullanılmaya başlamasıyla, atmosferdeki karbondioksit miktarında artış olmaya başladı. Bugün her yıl, milyonda 3,5 parça karbondioksit atmosfere salınmakta. Bunun 1,4 parçası doğal karbon yutakları (okyanuslar, ormanlar, bitkiler) tarafından emilirken, 2,1 parçası atmosferde kalmakta. Küresel ısınmaya, iklim değişikliğine neden olan miktar; işte bu atmosferde biriken 2,1 ppm’in yarattığı sera etkisi.

24 Ekim’de yapılan uluslararası  eylemde ise, ani iklim değişikliğinin yaşanmaması ve küresel ısınmanın kontrol altında tutulabilmesi için atmosferdeki karbondioksit seviyesinin 350ppm seviyesine indirilmesi talep edildi.