Can Irmak Özinanır
Toplumun çok dinamik olabilen bir kesimi olarak gençliğin Marksizm içinde bir kategori olmaması bazı yanlış değerlendirmeleri de beraberinde getirmektedir. Bunlardan birincisi gençliği, öğrencilerden ibaret sayan ve bu kategoriyi de her nasılsa "küçük burjuvalık"la özdeşleştiren bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın yanlışlığı, gençlerin ya da öğrencilerin üretim içinde tuttukları konumun toplumsal olarak yanlış çözümlenmesinden kaynaklanmaktadır. İkinci bir yanlış değerlendirme ise yine sınıfsal konumun es geçilmesi yüzünden ortaya çıkan bir değerlendirmedir. Genellikle işçi sınıfının bittiği yönündeki tezlerle el ele giden bu yaklaşıma göre, işçi sınıfının artık geçerli olmayan devrimci rolünü üstlenebilecek olanlar gençlerdir.

Peki, gençler sınıfsal bir değerlendirme içinde nasıl konumlandırılabilirler? Birincisi gençler diye homojen bir kategori yoktur. Kapitalizm altında; genç patronlar, genç işçiler, orta sınıf gençler gibi pek çok sınıfa bölünmüş bir tablo ortaya çıkmaktadır. Öğrenciler ise ne mülk sahibidirler, ne de üretim sürecine katkıda bulunurlar -çalışmak zorunda olanlar hariç. Küçük burjuvazi ise toplumsal olarak üretim içindeki konumuna göre belirlenmesi gereken bir sınıftır. Basitçe, kendi emeğini de üretim sürecine katan ancak küçük mülk sahibi olan yani üretim aracının mülkiyetini elinde bulunduran bir sınıftır küçük burjuvazi. Öğrenciler için böyle bir şey söz konusu değildir. Aslında öğrenciler bir tür "sınıf-öncesi" kategori olarak değerlendirilebilirler; işçi sınıfı ailelerinden gelen öğrenciler olduğu gibi, mülk sahibi sınıflardan gelen ailelerden gelen öğrenciler de vardır. Bunların bir kısmı okullarını bitirdiklerinde işçi sınıfına -çoğunlukla da beyaz yakalı işçilere- dahil olurlar, bir kısmı ise yeni orta sınıf ya da burjuvazi içinde yerlerini alırlar. Bu durumda, devrimci bir rol üstlenebilecek olanlar kapitalizm içinde değer üreten işçiler olacaktır.

Dünyada gençlerin, öğrencilerin, devrimci hareketlerin kıvılcımını yakalayabildikleri görülmüştür. Burada en önemli olan, gençlerin yeni bir kuşağın üyeleri olarak önceki kuşakların yenilgilerini yaşamamış olmaları, dolayısıyla radikalleşen bir grup olarak öne çıkabilmeleridir. Antikapitalist hareket bunun en net göstergesidir. Devrimci Marksistler, gençlerin inisiyatif almasının, harekete geçmesinin önünü açmak için çabalarlar ancak bir gençlik hareketinin ancak işçi sınıfı hareketi ile birleşebildiğinde devrimci bir dinamik yaratabileceğinin altını çizerler.