Bütün hükümetler tarafından istisnasız uygulanan anti-demokratik yasadışı dinlemeler bahane edilerek yeni bir yargı darbesine girişildi.

Yasadışı dinlemeleri yayan İşçi Partisi’ne hiçbir dava açılmıyor.

“Dağa çıkarız” diyerek anayasal suç işleyen MHP’ye soruşturma dahi yapılmıyor.

Gösteriş için dağa çıkan BBP'lilere dava açılmıyor.

27 Nisan e-muhtırasını överek anayasanın demokrasi ilkesine açıkça karşıt faaliyet yürüten CHP’ye kapatma davası açan bir savcı bile yok.
DTP hakkındaki kapatma davası açılan bir çok soruşturmayla ilerliyor.

Daha önce internet taramalarıyla hazırladığı iddianame ile AKP’yi “laiklik karşıtı bir odak” olarak kapatamasa da mahkum ettirmeyi başaran Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ikinci kapatma davasına hazırlanıyor.

Gerekçe evlere şenlik. AKP bu kez “anayasa karşıtı eylemlerin odağı” olarak itham ediliyor. Adalet Bakanlığı’na bağlı yargıçlar, Ergenekon’la ilişkili olduğu düşünülen 56 yargı mensubu hakkında karar alarak onları teknik takibe alıyor. Hükümet partisi, kendisine bağlı bir bakanlığın bir departmanının bir konudaki uygulaması yüzünden kapatılmak isteniyor.

Yargıtay Başkanı kamuoyunu yanıltıyor. Tüm yargı mensuplarının dinlendiğini ileri sürmüştü. Ancak Adalet Bakanlığı bunun doğru olmadığını açıkladı.  Yargıtay Başkanı Gerçeker, şimdi bir üst kuruldan yani kendilerinden izin alınması gerektiğini aksi takdirde yasadışı olacağını söylüyor. Yargıtay daha önceki kararlarıyla meclisin ve seçilmiş hükümetin iradesini tanımamış, üst kurulunda yer alan atanmış 11 yargıcı egemen olarak tayin etmişti. Şimdi de çeteciliğe ve darbeciliğe bulaşan mensuplarının teknik takibe alınması üzerinden yeni bir yargı darbesi yapmaya hazırlanıyor.

Hukukun üstünlüğünü bayrak edinenler darbe hukukunu savunuyor. Telekulak bahane. Barış sürecini ve demokratikleşmeyi durdurmak, DTP ve AKP’yi yok etmek, Ergenekon zanlılarını serbest bırakmak ve kukla partileri hükümet yapmak. Amaçları bu!


Telekulaklar Ergenekon’a ait

Yasadışı yollarla İsrail’den alınan lazer güdümlü 11 dinleme aracının parası Türk Metal-İş Sendikası tarafından karşılanmıştı. Yani metal işçilerin maaşlarından kesilen aidatlarla. Dinleme cihazlarının alımı ve kullanımını şimdi Silivri’de tutuklu bulunan sendika başkanı Mustafa Özbek koordine etmişti.
Darbeci subaylar Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve Levent Ersöz’ün yasadışı dinlemelerde aktif rol aldığı Ergenekon iddianamelerinde birden fazla belgeyle yer aldı.
İki mobil dinleme cihazı, dönemin Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ve ulusalcı faaliyetleriyle ünlü sendika danışmanı Yıldırım Koç’u dinlemek için tahsis edilmişti. Diğer 9 aracın Kıbrıs’ta ve Türkiye’de nerelerde kullanıldığı henüz açıklanmadı.
Aydınlık Dergisi tarafından yayımlanan Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ali Talat konuşmalarının bu araçlar tarafından kaydedildiği tahmin edili- yor.