Filistin kurtuluş mücadelesi Türkiye solunu derinden etkiledi. 1960'ların sonunda politize olan gençler solcu Filistin örgütü El-Fetih'in kamplarında silahlı eğitim aldı. Bir çok devrimci İsrail'e karşı Filistin saflarında savaştı. Onlarcası İsrail askerleri tarafından öldürüldü.

Solun Filistin mücadelesini desteklemesi halkın Filistinlilere tam destek vermesine yol açtı.

Şimdi ise durum değişti. Artık Filistin özgürlük mücadelesinin liderliğini El-Fetih ve solcu örgütler değil, Hamas yapıyor. Türkiye solunun çoğunluğu bu yüzden Filistin davasını desteklemiyor.

El-Fetih gitti, Hamas geldi. Solcular değişti, fakat Filistin halkının durumu değişmedi. Hala işgal altında, hala öldürülüyor, hala aç ve insanlık onuru çiğneniyor. El-Fetih gibi solcular da değişti, fakat Türkiye işçi sınıfının ve yoksulların Filistin'e verdiği destek değişmedi.

Sosyalist İşçi yazarı Roni Margulies, Radikal'de yayınlanan röportajında solun Filistin davasına bakışını özetliyordu:

"Türkiye'de Müslüman cenah genellikle Filistin meselesinin bir 'Müslüman davası' olarak algılıyor, doğru. Ama yanılıyorlar. Filistin bir emperyalizm meselesidir, din meselesi değil. Amerikan emperyalizminin bölgede bir jandarmaya ihtiyacı olmasa, İsrail sorunu olmazdı, İsrail bu biçimiyle varlığını sürdüremezdi. Sol cenahta ise bambaşka bir saçmalık var. Filistin hareketinin başını Hamas çekmeye başladığından beri, solun Filistinlilere desteğinde bir azalma oldu. Hamas Müslüman bir örgüt olduğu için ve Türk solu büyük ölçüde Kemalist ve anti Müslüman olduğu için. Böyle saçmalık olmaz! Amerikan emperyalizmine ve bölgedeki jandarmasına karşı kim direniyorsa, ben onu desteklerim. Müslüman veya Budist olması hiç beni ilgilendirmez."

Dün El-Fetih’i destekledik, bugün de Hamas’ı destekliyoruz. ABD emperyalizmin Ortadoğu’daki bekçisi İsrail’e karşı direnenlerden yanayız. Sosyalistler ezene karşı ezilenlenden yana tutum alır