KCK davası 13 Ocak'ta yeniden başlayacak. Uzun süredir konuşulan, bizim de tartıştığımız Kürt sorununda demokratik açılım sorunu, pratik olarak KCK duruşmalarında elle tutulur bir netlik kazanacak. Gerçekten bir açkılım var mı? Gerçekten barış her zamankinden daha mı yakın?

Mahkemenin BDP'li tutuklularla ilgili kararı, aralarında belediye başkanlarının da olduğu yüzlerce tutuklunun serbest bırakılıp bırakılmayacağı, nasıl bir açılım sürecinin içinde olduğumuzu pratik olarak gösterecek.

MGK toplantısının "Demokratik Özerklik" tartışmalarında BDP'nin tutumuna ve iki dil tartışmasında Kürt hareketinin eylem planlarına ilişkin açıklaması, hükümetin de ordunun da Kürt hareketinin özgürlüklerini kazanma mücadelesinin önüne aynı sertlikte set çekmeye çalışacağını gösteriyor.

Egemenlerin set çekme tutumu bu kadar bariz bir şekilde ortadayken, Kürt halkıyla dayanışmak bugün her zamankinden çok daha önemli. Görülmesi gereken, Kürt hareketinin özgürlük mücadelesinin en önemli virajlarından birisine girdiğidir. Kürt halkı, devletin baskılarıyla yüz yüze bırakılmalıdır.

Bu, hızla, batıda barışın sesini, demokratik ve siyasal çözüm talepleri doğrultusunda yükselen politik bir kampanyayı örgütlemek anlamına geliyor.

Yükü, batıda, Kürt hareketinin omuzlarından alacak bir kampanyayı örgütlememiz gerekiyor.

Özgürlük istiyoruz kampanyasının bir ayağı, bu misyonu üstlenebilir.

Bu yüzden 12 Ocak'ta Özgürlük İstiyoruz İnisiyatifi'nin çağrısıyla İstanbul, Ankara, İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde, "BDP'li tutukluların serbest bırakılması" talebiyle gerçekleşecek gösteriler özel bir öneme sahip.

Gösterilerin hemen ardından Diyarbakır'a gitmek, duruşmalara katılmak, tutuklu yoldaşlarımıza destek vermek de önemli.

Zammını al başına çal!
Asgari ücret zammı ve medyanın "memurlara müjde" diyerek şişirdiği memur zammı, hükümetin işçiler ve yoksullarla dalga geçtiğini gösteriyor.

Her iki zammın da zamma benzeyen bir yanı yok. Asgari ücret zammıyla, her ay 16 gram bebek maması almaları mümkün olacak asgari ücretlilerin!

"Memur zammı/Müjde!" diye anlatılan haberse tümüyle gerçek dışı. Abartılan memur zammı, memurlara günde bir TL zam anlamına geliyor.

Hükümet ve patron örgütlerinin temsilcilerinin üçte iki çoğunluğa sahip olduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçilerle dalga geçiyor.

İşçilerle dalga geçenlere işçilerin tepki göstermesi için yardımcı olmalıyız. Emek örgütlerinin birleşebileceği bir konu olarak "zamlar"ın zavallılığına karşı birleşik bir kampanya örgütlenebilir.

Antikapitalist Çalışanlar böyle bir kampanyaya ön ayak olabilirler.

Buna zam diyenlere, "Zammını al başına çal!" demek için vakit kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor.