“Seçim kampanyası, Kürt halkının haklı talepleriyle, batıda emekçilerin taleplerini birleştirmek için değerlendirilmeli. Kürt halkının devletle mücadelesinde yalnız kalması, barış sürecinin en önemli sorunu. Batıda, milliyetçiliğe karşı, ırkçılığın yaygınlaşmasına karşı mücadele, Kürt   sorununda çözüm için en önemli koşul.”

12 Haziran seçimleri için milletvekili aday listeleri açıklandı. Binlerce aday arasından öne çıkan isimler, seçimlerde, ırkçılığa, milliyetçiliğe, darbelere, savaşa karşı politik tutum alan siyasi güçlerle diğerleri arasında bir mücadele olacağını gösteriyor.

BDP adayları

BDP seçim barajından dolayı bu seçimlere de bağımsız adaylarla katılacak. Diğer tüm partiler arasında sadece BDP, sokaktaki mücadelenin öncülerini, Kürt hareketinin militanlarını meclise taşıyacak bir kampanyayı örgütlemeye çalışıyor.

Örneğin, İstanbul 3.bölgeden bağımsız milletvekili adayı olan Mustafa Avcı, yıllardır kamu çalışanları hareketinin öncülüğünü yapan, KESK eylemlerinin militan sözcülerinden birisiydi.

Önce DTP, DTP'nin kapatılmasının ardından da BDP İstanbul İl Eşbaşkanlığı görevini sürdüren Mustafa Avcı, tıpkı İstanbul 1. Bölgeden aday olan Sebahat Tuncel gibi mücadelenin, eylemlerin içinde demokrasi, özgürlük ve emek hakları için direnişlerin en önünde yer alıyordu.

Bu seçimlerin en önemli konularının başında, Kürt sorunu gelecek. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın vurguladığı gibi sorun ya en önemli çözüm evresine girecek ya da çözümsüzlük ve çatışma ortamı yeniden hâkim hale gelecek. Kürt sorununun çözümü için BDP'nin önerdiği bağımsız adaylar etrafında etkin bir seçim kampanyası örgütlemek, adayların seçimi kazanması için mücadele etmek çok önemli.

Bu mücadele, mahallelerden meclise Kürt halkının özgürlük taleplerinin taşınması ve Kürt sorununun çözümü yönünde kitlesel bir iradenin ortaya çıkarak seçimlerin ardından sorunun Kürt halkı lehine çözülmesini isteyen milyonlarca insanın sesinin mecliste yankılanması için verilmeli.
Kürt halkının temsilcilerinin alacağı her bir oyu, ırkçılığa karşı kazanılmış bir oy olarak görmek gerekiyor.

Seçim sonrasına hazırlık

Seçimlerin bir önemli özelliği de seçim sonrası mücadeleyi belirleyecek olması. Seçimlerden hemen sonra Kürt sorununda hangi adımların atılacağı ve nasıl bir yeni anayasanın şekilleneceği, seçim sürecindeki mücadele, seçim kampanyalarının kitleselliği tarafından belirlenecek.

Yeni anayasa tartışmalarında, anayasanın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesi için, ırkçı, milliyetçi, askeri vesayete dayalı, emeğin haklarını gözetmeyen, düşünce, ifade, örgütlenme ve gösteri özgürlüğünü son sınırına kadar garanti altına almayan bir anayasa mantığının mağlup edilmesi için demokratik anayasa isteyenlerin bağımsız adayları desteklemesi gerekiyor.

Seçim sonrasının bu en kritik tartışmasına bugün hangi partinin hangi açıdan baktığı, neden bağımsız aday kampanyasının seçimlerden sonra daha da önemli olacağını gösteriyor.

Sivil itaatsizliğe devam

Kürt halkı haftalardır direniyor. Newroz öncesi başlayan direniş belirgin taleplere sahip. Seçim barajının düşürülmesi bu taleplerden birisi.
Seçim barajı nedeniyle, Kürt hareketi meclise çok daha fazla milletvekili sokma şansına sahipken, baraj, her seferinde Kürt halkının siyasal temsilinin önüne bir engel olarak dikiliyor.

Taleplerden bir diğeri, anadile özgürlük. Milyonlarca insanın anadili, yasaklanıyor. İki dilli bir eğitim, iki dilli bir yaşam Kürt halkının en önemli hak taleplerinin başında geliyor.

Ne AKP ne de MHP anadil özgürlüğüne tahammül ediyor. CHP ise tüm alanlarda olduğu gibi anadil talebine de statükoyu savunarak yanıt veriyor.

BDP'nin sivil itaatsizlik eylemlerinin taleplerinden birisi KCK tutuklularının serbest bırakılması.

Seçilmiş belediye başkanları, BDP üyeleri uyduruk bir iddianameyle aylardır tutuklu.

Barış sürecinin önündeki en önemli engellerden birisi, KCK davası. Dava, anadil tartışması açısından da önemini koruyor.

KCK davasından tutuklu bulunana siyasiler, anadilde savunma yapmak istiyor ama mahkeme heyeti, "bilinmeyen bir dil" diyerek, milyonlarca insanın konuştuğu bir dili küçümsüyor. Bu eğilim, Kürt halkının küçümsenmesi anlamına geliyor.

KCK davasından yargılanan siyasiler, anadilde savunma hakları ellerinden alındığı için savunma yapmama kararı aldı.

Batıda barışın sesi

Seçim kampanyası, Kürt halkının haklı talepleriyle, batıda emekçilerin taleplerini birleştirmek için değerlendirilmeli.

Kürt halkının devletle mücadelesinde yalnız kalması, barış sürecinin en önemli sorunu.

Batıda, milliyetçiliğe karşı, ırkçılığın yaygınlaşmasına karşı mücadele, Kürt sorununda çözüm için en önemli koşul.

Bu yüzden 12 Haziran seçimlerinde, BDP adaylarına oy kampanyası, emekçilerin özgürlük talepleriyle, Kürt halkının özgürlük talepleri arasında, bir köprü kurma çabası olarak da örgütlenmeli.

Emek, Barış ve Özgürlük Blok'unun adaylarına kazandırılacak her oy, hem sivil itaatsizlik eylemleriyle özgürlük arayan Kürt halkına batıdan verilecek destek anlamına gelecektir hem de kendi egemen sınıfına karşı mücadele eden batı emekçi sınıflarının özgürlük taleplerinin kitleselleşmesi anlamına gelecektir.