Sosyalizmin zaferinin ancak dünya devrimiyle mümkün olabileceğini görüşü marksizmin abece'sidir.

1) Kapitalizmi aşacak bir toplumsal düzen ancak dünya çapında inşa edilebilir; Çünkü kapitalizm küresel bir sistemdir, her bir ülke piyasa aracılığıyla tek bir dünya ekonomisine bağlanmıştır.
2) Sınıfsız toplum, devletin sönümlenmesi ve özgürlük için gereken bolluk, tek bir ülkenin sınırları içinde üretimin örgütlenmesiyle yaratılamaz. Hem devrimlerin zaferi hem de sosyalist toplumun inşası için işçilerin dünya ölçeğinde birlikte çalışması ve örgütlenmesi gereklidir.

Bu iki gerçek enternasyonalizmi, yani uluslararası işçi hareketinin dünya devrimi için birlikte mücadelesini zorunlu kılar.

Stalin 1924'te sosyalizmin tek bir ülkede, milyonlarca köylünün ortasında işçi sınıfının azınlıkta olduğu Rusya'da inşa edilebileceğini, bunun için diğer ülkelerdeki devrimlere gerek olmadığını savunmaya başladı.

O yıl devrim tek bir ülkeye sıkışıp kalmış, Lenin'in 'Rusya'daki iktidarı feda ederiz' dediği Alman Devrimi 1919 ve 1923'te iki kez yenilmişti. Stalin ve temsilcisi olduğu Rus bürokrasisine göre dünya devrimi dalgası bitmişti.

Devrim süreçtir

Stalin’in saptaması tarihsel olarak bütünüyle yanlıştı. İki Alman Devrimi yenilse de 1917 Ekim Devrimi'nin başlattığı devrimci dalga 1936 yılına kadar sürdü. 1926'da İngiltere'yi sosyal devrimin eşiğine yaklaştıran genel grev, 1927'de Çin'de Sovyetlerin kurulması, 1936'da Fransa'daki devrimci işçi hareketi ve İspanya devrimci reaksiyonunun sürdürdüğünün açık göstergeleriydi.

Stalin ve bürokrasinin derdi başkaydı. Rusya'da işçi sınıfı devrimi yaptıktan sonra iç savaşta imha olmuş, konseyler ve komiteler toplumsal temellerini yitirmiş, Bolşevik Partisi ile devlet iç içe geçmişti. İktidar işçilerde değil artık Kızıl Ordu'nun ve gizli polis örgütünün gücünü elinde tutan parti yönetimindeydi.

Bürokratik egemen sınıfın amacı Rusya'da ulus-devleti güçlendirmek, Batı emperyalizmi ile ekonomik ve askeri düzeyde rekabet edebilecek bir hale getirmekti. Bu ise ancak Rus işçi sınıfının emek sömürüsüne maruz bırakılması ve toplumsal düzeni bozacak her girişimin şiddetle bastırılmasıyla mümkündü.

Komünist Enternasyonal’inn kullanılması

Tek ülkede sosyalizmin mümkün olduğu fikri ile Rusya'da bürokratik devlet kapitalizminin inşası meşrulaştırıldı.

Stalin'in ulusal sosyalizmi 3. Enternasyonal aracılığıyla dünya komünist hareketinin devrim teorisinin merkezine konuldu. 1928'de toplanan 3. Enternasyonal'de şu yaklaşım hakim olacaktı:

"Sovyetler Birliği proletaryanın gerçek anavatanı, kazanımlarının en kuvvetli dayanağı ve dünya çapındaki kurtuluşunun ana faktörüdür. Bu, uluslar arası proletaryayı Sovyetler Birliği'nde sosyalist inşanın başarısını ilerletmek ve her yolla kapitalist güçlerin saldırılarına karşı savunmakla yükümlendirir."
Stalinizm, dünya komünistlerine kendi burjuvalarına karşı devrim yapmayı değil SSCB'yi savunmayı öneriyordu. Bu fikir dünya komünist hareketi tarafından benimsendi.

Marksizmin temel fikri olan enternasyonalizm reddedildi. 1935'te son kez toplanan 3. Enternasyonal'in kapısına kilit vuruldu; Dünya devrimi gerekli değilse, dünya devrimci partisine de gerek yoktu.

Tek ülkede sosyalizmin mümkün fikri gerici bir ütopyadır. Sosyalizmin zaferi bir dünya devriminden geçiyor.

Tek ülkede sosyalizm fikri Rus egemen sınıfının fikridir. Sosyalist bir dünya kurmak isteyenlere yol gösteremez.

 

Dünya devrimi hayal mi?

Stalinistler, biz troçkistlere genellikle şu yanıtı verir: 'Farklı ülkelerde, farklı koşulları yaşayan işçilerin aynı anda devrim yapmasını istiyorsunuz, bu hayal- dir, çünkü kapitalizmi eşitsiz gelişen bir sistemdir, aynı anda devrim olmaz.'

Devrim bir an değil bir süreçtir. İşçi sınıfı tek bir ülkede devrim yapabilir, iktidarı da alabilir, ancak sosyalizmin zaferi için devrimin süreklileşmesi, dünyaya yayılması gerekir.

Tek ülkede sosyalizmin zaferi imkansızdır derken, aynı anda aynı saatte gerçekleşecek bir devrimden bahsetmiyoruz. Önce Tunus ardından Mısır devrimlerinin ard arda gelişmeleri ve bugün Ortadoğu'yu saran devrim dalgası sürecin nasıl işleyeceğini gösteriyor. 1917 Ekim Devrimi'nin ardından gelişen devrimci dalga da aynı yolu izlemişti.

 

“Tek ülkede sosyalizmin” trajik sonuçları

“Tek ülkede sosyalizm” adı altında Rusya’da uygulanan politikalar trajik sonuçlara yol açtı. 1928’de kabul edilen 1. Beş Yıllık Ekonomik Plan ile köylülerin topraklarına el konuldu. Direnen yüzbinlerce kişi katledildi. Köylüler zorla mülksüzleştirilirken, işçi sınıfı vahşi sömürüye tabi tutuldu. İşçi komiteleri fabrika müdürlerinin icra organı haline getirilirken, iş geçe kalanlar “sabotajcı” olarak suçlanıp ağır cezalar aldı. Grev yapmaya kalkanlar ise idam edildi. Stalin, 1931’de Batı’yı “10 yılda yakalamaktan” söz ediyordu. Batı kapitalizmin 200 yıllık sermaye birikimi, 10 yılda ağır diktatörlük koşullarında gerçekleştirildi. 2. Dünya Savaşı’ndan dünyanın bir emperyalist dev olarak çıkan SSCB egemen sınıfının çıkarları için milyonlarca insan ölmüştü.

 


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası