Kürt sonunda demokratik çözüm, demokratik anayasa için aşağıdan mücadeleyi örgütleyelim

12 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan siyasi tablo, 12 Eylül düzeninin ne denli çürümüş olduğunu, burjuva partilerinin emekçi sınıfların istediği demokrasi ve özgürlük taleplerinden ne denli uzak olduğunu gösteriyor. Kürt sorununun demokratik çözümü ve yeni anayasada ezilenlerin taleplerinin yer alması için meclisi zorlayacak kitlesel mücadeleler bu süreçte belirleyicidir.

Kürtler kendi kaderlerini tayin ediyor

Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada BDP milletvekillerinin meclis boykotu sürüyordu. BDP meclis grubunu Diyarbakır’da topluyor ve demokratik özerk Kürdistan’ın meclisini yaratacaklarını ilan ediyor. Milyonlarca Kürt, siyasi temsilcileri Hatip Dicle ve KCK tutuklusu beş vekile kapatılan meclis kapılarını açmak istiyor.

Ezen ulusun sosyalistlerinin görevi ezilen ulusun kendi kaderini tayin hakkını savunmaktır. Demokratik özerk Kürdistan’ı destekliyoruz. Kürt halkı artık özgür olmalıdır ve bu özgürlüğün statüsü yeni anayasaya yazılmalıdır.

Devrimci sosyalistlerin bu süreçteki görevi Batı’da özgürlüğün ve barışın sesini yükseltmektir. Türkiye işçi sınıfı saflarındaki şovenist fikirlerle mücadeledir. AKP tarafından yayılan “Silivri ve Kandil işbirliği” yalanını emekçi sınıflara teşhir etmektir.

Sayın Öcalan ve tutuklu Kürt siyasetçileri.derhal serbest bırakılmalıdır. Devlet, PKK ile anlaşmalıdır.

Yeni anayasa için mücadele

Halkın çoğunluğu demokratik ve özgürlükçü anayasa istiyor. Bir çok farklı platform ve oluşum yıllardır yeni anayasa için mücadele ediyor. Özgürlükçü bir anayasa isteyenleri bir araya getirmek, seslerini sokakta kitlesel mücadelerle yükseltmelerine yardımcı olmak devrimci sosyalistlerin görevidir.
Anayasanın değiştirilemez hiçbir maddesi yoktur. Yeni anayasa kemalizmden ve şovenizmden arındırılmalı, ilk üç maddesi başta olmak üzere baştan aşağı değiştirilmelidir. Bu talepleri kazanabilecek bir süreçten geçiyoruz.

 

‘Askeri vesayet bitti’ mi demiştiniz?

‘Askeri vesayet bitti’ düşüncesi vesayete karşı mücadele etmeyenler arasında hayli popüler. Balyoz darbe girişimine katılan, aralarında orgenerallerinde bulunduğu, onlarca cunta üyesinin hapishanede olması buna kanıt olarak gösteriliyor.

Askeri vesayet ise direniyor. Türk büyük sermayesi adına dört darbe yapan, anayasalar yazan, siyaseti ve toplumu durmadan biçimlendiren “devletin asıl sahiplerinin” siyasi yenilgiyi kabullenmesini bekleyenler hayal kuruyor.

CHP, Ergenekon çetesi üyelerini meclise taşımak için direniyor. Solcu olduğu iddia edilen CHP, Türk sağının cisimleşmiş hali darbeci Süleyman Demirel tarafından yönlendiriliyor. Amaçları sadece iki darbeciyi (ve tabi ki kenarda sessizce bekleyen MHP’li orgeneral Engin Alan’ı) meclise taşımak değil. Askeri vesayetin temsilcileri Ergenekon çetesi soruşturmalarına son vermek, tutuklu darbecileri kurtarmanın peşinde.

Öte yandan Kürdistan’da askeri operasyonlar tırmandırılıyor. PKK’nin eylemsizlik kararına rağmen ordu gerillaların üzerine gidiyor. Genelkurmay milliyetçiliği kışkırtmak için yine basın açıklamaları yapıyor.

Askeri vesayet yaşıyor ve direniyor. Eğer bu direniş başarılı olursa hem Kürt sorununun çözümü engellenecek ve kanlı bir savaş başlayacak, hem de demokratik bir anayasa hayal olacak.

Askeri vesayeti tüm kurumlarıyla birlikte tarihin mezarına gömelim!

 


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası