Mısır devrimi bütün dünyada milyonlarca insanı uyardı. Şubat ayında on yıllardır Mısır’ı yöneten diktatörün devrilmesinden sonra Mısır toplumunun bütün kurumlarında devrim devam ediyor.

İlk bağımsız sendikal konfederasyon kuruldu. Sağlıkçılar hastanelerin yönetimini ele geçirdi. İşçiler eski yöneticileri işten attılar. Öğrenciler ve öğretmenler kendi öğretim programlarını hazırladılar.

Mahallelerde devrimci komiteler kuruldu.

Ama milyonlarca insan hala yoksulluk içinde yaşıyor. Güvenlik güçlerinin örgütlenmesi eldeğmemiş bir biçimde devam ediyor. Protesto etmeye çalışan insanlar tutuklanıyor, dövülüyor, işkence görüyor. Kadın göstericiler yakalanırlarsa “bekaret testi”nden geçiriliyor.

Mübarek’in düşüşünden sonra iktidarı ele geçiren generaller muhalefeti ezmek için eski taktiklerin hepsini kullanıyor.

Ancak gelecek hafta yapılacak seçimlerden sonrada iktidarda kalacaklarını açıklayınca halk kitlesel gösterilere başladı.

Bu gösteriler Mübarek’in düşmesinmden sonraki en büyük gösteriler. Askeri rejimi kabullenenler şimdi askeri rejimin gerçek yüzünü görmeye başladı.

Bu, devim için kritik bir dönemeç. Son zamanların mücadeleleri geleceği belirleyecek ve işçi sınıfının ne yapacağı çok önemli.

Mübarek’in gitmesine yolu açan genel grev olmuştu.

Eğer örgütlü işçilerin mücadelesi yığın hareketinin yanı sıra harekete geçerse generaller gtmek zorunda kalırlar.

Batılı yöneticiler panik içinde. ABD seçimlerin bütün tarafların sakinleşmesi ile yapılması gerektiğini vurguluyor. İngiltere Dış İşleri bakanı taraf olmayacaklarını belirtti. Türkiye başbakanı generallerden çekilmelerini istedi.

Ne var ki sıradan insanların ellerinde sadece taş var ve karşılarında silahlı bir ordu.

On yıllardır Batılı ülkeler Mübarek rejimine destek oldular.

Tunus ve Mısır devrimlerinden sonra sıradan insanları desteklediklerini söylüyorlar.

Libya’ya Kaddafi’ye karşı müca-deleyi desteklemek için girdiklerini bile söylüyorlar. Ama aslında bölgedeki diktatörlükleri, krallıkları destekliyor ve Mısır ordusunu eleştirmeyi reddediyor.

Libya’da ise sadece kendileri için işleri düzene sokacak, kendi çıkarlarını savunacak bir rejimin kurulmasını istiyorlar. Halk için adaletle filan ilgilendikleri yok.
Mısır’da geleceği yığınların en başta da işçi sınıfının mücadelesi belirleyecek. Emekçiler öğreniyor ve hayata geçiriyor.

Mısır’da devrimin ikinci perdesi açıldı.

Onların mücadelesi bizim mücadelemiz.