Çağla OFLAS
Chris Harman'ın kaleme aldığı "Kaybedilmiş Devrim" Rusya'da işçi sınıfının iktidarı almasıyla başlayan, yeni bir dünyanın kapılarınıaçan dünya devrimin Almanya'da son bulmasının nedenlerini anlatıyor.

Rusya'da 1917'de gerçekleşen devrimin etkileri tüm Avrupa'ya yayılarak, dışarıdan yıkılmaz gibi görünen otoriter Prusya devletinin kâğıttan kale gibi yıkılmasına yol açtı.

1. Dünya savaşısonrasında 1918 yılında Almanya'da başlayan devrimci hareket 1923 yılları sonuna kadar sürdü. Yüz binlerce insanın ölümüne, şehirlerde açlık ve yoksulluğa yol açan savaşa karşı ayaklanan işçi ve askerler Berlin'den Kiel'e, Hamburg'dan Rostock'a, Münih gibi büyük şehirlerde yönetimi ele geçirdiler.

Bavyera'da İşçi ve Asker Konseyleri Cumhuriyet'in kurulduğunu ilan ettiler. 1917 Ekim deneyimlerinden öğrenen kitleler her yerde demokratik öz yönetim organlarını kurdular. Şehirlerde İşçi ve Asker Konseyleri olarak örgütlendiler. İşçi Konseyleri işyerlerinde seçiliyor ve işçiler tarafından her an geri çağrılabiliyorlardı.

Ancak şehirlerdeki alt üst oluş, kitlelerin devrimci ayaklanmaları eski düzenden kalma örgütlerin tasfiyesini başaramadı. İşçi sınıfının içinde geniş ve yaygın bir örgütlüğe sahip olan Alman Sosyal Demokrat Partisi reformist fikirlerin etkisi altındaydı. Ekim devriminde olduğu gibi işçilerin kendi öz örgütlerinin iktidarı aldığı türden bir devrim Sosyal Demokrat liderlerin kâbusuydu. Reformist liderlik aşağıdan yükselen ve engellenemeyeceğini anladığı hareketi kontrol etmek için önce parçası oldu. Daha sonrada hareketi ezmek için her türlü entrikaya başvurmaktan çekinmedi. Eski düzenden kalma güçlerle işbirliği yapmakta hiçbir sakınca görmeyen sosyal demokrat liderlik şehirlerde ayaklanan işçi ve asker konseylerini silahlı güçlerle ezdi.

Başını Rosa Luksemburg ve Karl Liebnecht'in çektiği devrimci önderliğin fikirleri ise işçi ve askerlerin arasında yaygın değildi. Hareket içinde popülaritesi yüksek olan Rosa Luksemburg ve Karl Liebnecht'in çağrısıyla yüz binlerce kişi harekete geçiyordu. Ancak konu seçimlere geldiğinde konseyler içindeki çoğunluğa Sosyal Demokrat Parti sahipti. Konseyler içinde örgütlenen geniş kitleler henüz parlamenter özlemlerden ümidini kesmemişti. Daha da önemlisi Almanya'daki devrimci parti Rusya'da Ekim 1917'deki gibi başarılı bir ayaklanma gerçekleştirmiş Bolşevik Partisi'nin sahip olduğu manevra kabiliyetinden yoksundu. devrimci partinin yetersizliği her yerde ayaklanan işçi sınıfının da yenilgisine yol açtı.