"Dersim Katliamı'nın sorumlusu devlet ve CHP'dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır." CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün'ün bu sözleri CHP'nin gericilikte sınır tanımayan bir parti olduğunu gösterdi.

Katliamı gerçekleştiren devlet partisinin aynı çizgide yürümesini savunan ulusalcı milletvekilleri ayaklandı ve Aygün'ün partiden atılmasını istedi.

"Atatürk isyancılarla masaya mı oturdu, analar ağlamasın mı dedi?" sözleriyle katliamı savunan ve bugün de Kürtlere aynısının yapılmasını isteyen CHP yöneticisi Onur Öymen'e ise partisi içinde böyle bir tepki olmamış, hiçbir soruşturma yapılmamıştı.

Birgün gibi ulusalcı sosyalist gazetelerin desteklediği CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç ise Aygün'ün Dersim katliamını gündeme getirmesine karşı çıktı.

Ergenekon'a üye olacağını söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Aygün'ün partiden atılmayacağını söylese de katliam hakkında hiçbir şey söylemedi.

CHP'yi Dersim Katliamı gerçeği ile sıkıştıran AKP ise meclisin araştırma komisyonu kurmasını, devlet arşivlerinin açılmasını, Dersim'i bizzat bombalayan Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in isminin İstanbul'daki havalimanından çıkarılmasını istedi. CHP ise bu önerilere sudan gerekçelerle karşı çıkıyor.

1937-38 yıllarında Dersim'de bir katliam yaşandı ve bu tarihi gerçeği kimse inkar edemiyor. Bir put haline getirilen Mustafa Kemal ve partisi CHP bu katliamın düzenleyicisiydi. Dersim katliamı hakkında gerçekler açıklanmadan, CHP ve devlet işlediği suçtan dolayı Dersimlilerden, Kürtler ve Aleviler'den özür dilemeden adalet yerini bulamaz.

Dersim Katliamı hakkındaki devlet belgeleri açıklansın. Tunceli ismi kaldırılsın. Dersim katliamı hakkındaki gerçekler ders kitaplarına konulsun.

Bir daha asla!