Volkan Akyıldırım
Albay Dursun Çiçek imzalı darbe planının orjinalinin ortaya çıkması yetmedi. Bu belgeyi başka darbe belgeleriyle birlikte ifşa eden subayın itirafları, Genelkurmay karargahındaki cunta örgütlenmesini isim isim ve hiyerarşik olarak göstermesi de yetmedi. Başından itibaren darbe tezgahlarından haberdar olan, üstelik medyanın karşısına çıkarak bunları açıkça yalanlayan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hala koltuğunda oturu- yor. Darbeci Dursun Çiçek ve arkadaşları ise TSK tarafından kollanıyor. Ergenekon savcılarına ifade vermekten hala kaçıyorlar.

Sosyalist İşçi, Ergenekon'un direnişte olduğunu yazmıştı. Direniyorlar. Toplumun gözünde Türk Silahlı Kuvvetleri kredisini her geçen gün yitirmesine rağmen askeri vesayet rejimini ayakta tutmak için elinden geleni yapıyor. Politika falan yapmıyorlar. Düpedüz bir savaş içindeler. Görev tanımı gereği "ülkenin savunmasından" sorumlu olan TSK, darbecileri kollayan bir Genelkurmay Başkanı yönetiminde halka karşı bir savaş sürdürüyor.

Almıyor değil alamıyor. Geçen hafta sonu başbakan durumu açıkça özetledi: "Bundan önce olduğu gibi kalkıp, bırakıp gitmem. Gereğini yaparım." Gereği Başbuğ'u görevden almak ve darbe hazırlığında olan subayları sivil mahkemelerde yargılamaktı. Ancak Erdoğan şimdilik topu yargı sürecine atmış durumda. Hala darbe tehlikesinin var olduğunu ima ediyor.

27 Mayıs 1960 darbesi sonucu Başbakan Menderes ve arkadaşları idam edilmişti. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri Türkiye'de tüm sivil siyaset kurumlarını acımasızca ezmişti. 28 Şubat darbesi, bir medya harekatıyla hükümeti kolayca devirmişti. Adı Ergenekon'la özdeş olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel türevi siyasetçiler generallerin emir eri olarak faaliyet göstermişti. 2003-2005 arası dört darbe girşimine maruz kalan, 27 Nisan 2007'de e-muhtırayı yiyen, o günden bu yana darbe ve kaos planlarının hedefi olan hükümet bu kanlı tarihi hiç unutmuyor.

Güney Amerika dersleri

Türkiye'yle kaderi benzer olmuş ülkelerle dolu Güney Amerika'da işler farklı yürüyebiliyor.

Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo, adları darbe söylentilerine karışan genelkurmay başkanı ve tüm kuvvet komutanlarını görevden aldı; siyasete müdahale ettiği ve üstüne vazife olmayan işlerle uğraştığı için.

Öte yandan, halkın oylarıyla yönetime gelmiş olan Manuel Zelaya liderliğindeki sol iktidar Mayıs ayının sonunda bir askeri darbeyle devrilmişti. Cuntaya karşı sokakta direniş hemen başlamıştı. Ancak darbe girişimi daha başta ezilemedi ve cunta hala yönetimde.

Türkiye'de açığa çıkan cunta ise son kumarını oynuyor.

Belli ki hala bu işten yırtabileceklerini düşünüyorlar. Ergenekon davası tutuklalarını salmayı, seçilmiş hükümeti devirmeyi, DTP'yi yok etmeyi, barış sürecini dinamitlemeyi, demokratikleşmeyi durdurmayı planlıyorlar. Generaller çok önceden söylemişti: "28 Şubat bin yıl sürecek."

Kritik bir süreçte olduğumuz açık. Ya cunta şimdi dağıtılacak ya da ilk fırsatta kanlı planlarını uygulayacak. Demokrasi ya şimdi kazanılacak ya da eskimiş bir hayal olarak kalacak. Ya Kürt sorununda barış ve demokratikleşmenin önü şimdi açılacak ya da şiddetli bir çatışma ve savaş ortamı hakim olacak.

Şimdi, harekete geç!

Cuntayı şimdi yenmeliyiz. Sosyalistlerin bu süreçteki görevleri açıktır:

Seçilmiş hükümeti, DTP'yi ve meclisi darbecilere karşı savunmak.

Darbelere karşı olan Türkiye halklarının çoğunluğunu birleştirmek ve kitlesel eylemlerle harekete geçirmek.

Ergenekon soruşturmasının derinleştirilmesini sağlamak, bu davanın arkasında halkın olduğunu göstermek.

Bir an önce cuntayı koruyan ve kollayan İlker Başbuğ'un görevden alınması için Cumhurbaşkanı, hükümet ve meclis üzerinde toplumsal baskı oluşturmak.

Biz DSİP'te örgütlenmiş sosyalistler, barış, demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi cuntaya, Ergenekon'a, darbecilere karşı direnmeye çağrırıyoruz.

DSİP'in bir bileşeni olduğu Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu direnen Başbuğ'a karşı ilk eylemi yaptı. Sırada daha büyük eylemler var.

İlk kez özgürlüğe bu kadar yaklaştık. Özgürlüğü, hep birlikte, aşağıdan kitlesel bir mücadeleyle kazanacağız.

Darbecileri yenmek için harekete geçelim.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası